Röportajlar

Radio Metal Röportajı

Evanescence’ın Dinamikleri

Neşesi bulaşıcı insanlardan biri olan Amy Lee, bir güneş ışığı ışını. Onunla bir araya geldiğinizde, ya da telefonda konuştuğunuzda, çabucak sizi güldürüyor ya da iyi bir moda sokuyor. O, cevaplarında kibar, arkadaş canlısı, gönüllü ve dürüst.

Evanescence’ın kendi adını verdiği albümünün yayınlanışının vesilesiyle, grubun vokaliyle sohbetimiz oldu ve diğer şeyler arasında, yayınlanması için en azından 2 yıl alan bu albümün meydana gelmesi hakkında görüşme yaptık. O, mesela çok yeni olan Evanescence’ın Amy Lee’nin solo projesi olduğu fikrini reddederek, grup dinamiklerini açıkladı. Sözlere göre, onlar hayatının en karanlık dakikalarıyla bile barış anlaşmasını sağlayan şifa verici bir outleti temsil ediyor.

11 Eylül trajedisinin üzücü yıldönümünden 2 gün sonra yayınlanmasıyla, bu röportaj Amy Lee’nin bu hadise hakkındaki büyük duygularını açıklamasına izin verdi.

Görüşme.

“Gelecekte tek başıma ya da bir tür çok yönlü proje yapmam çok mümkün.”

Radio Metal: Nasılsın?

Amy Lee (vokal): Ben iyiyim, sen?

Ben de iyiyim,teşekkürler. Haftanın sonundayız bu yüzden çok iyiyim!

Evet aynen bende! Neredeyse iki haftadır promo turunu yapıyorum ve bugün son günü.

Sıkıcı olmalı!

Evet, beynim yandı! Aynı şeyleri defalarca söylüyorum, daha fazla ne anlam ifade eder bilmiyorum! [Gülüyor]

Evet, hayal edebiliyorum.. Daha önce cevapladığın bazı soruları tekrar sorma ihtimalime karşı senden özür diliyorum…

Oh hayır! Kayıtı desteklediğin için teşekkürler. Bundan çok, çok minnettarım.

Tamam, hadi devam edelim. İnternette okuduğumuza göre 2010′sa Steve Lillywhite ile stüdyoya girdiniz, ama görünüşe göre elektronik oryentasyon albümü en başından yapmayı teklif eden kayıt sorumlusunu memnun etmedi. Neden ihtiyaçlara boyun eğmeyi kabul ettiniz?

Olaylar böyle gelişmedi. İnternetten bütün bilgiyi alman gerekirdi, di mi? [Gülüyor] İşte böyle gelişti: 2007′de, The Open Door turnemizi bitirdik ve bir planım yoktu. Belirli bir kayıt yapmak için yerleşmedik. Daha yeni evlenmiştim ve biraz ara vermeyi ve hatta bir daha hiç kayıt yapmamayı düşünmüştüm. Ama sonra, bilirsin, müziği seviyorum, bu yüzden tekrar yazmaya başladım, ve bunun ne için olduğunu bilmiyordum. Sadece benim içindi. Doğal olarak, gerçekten sevdiğim bir kaç şarkı yazdım, ama bazıları Evanescence için fazlaydı ve bazıları değildi. Eğer Evanescence olacaksa rock olmak zorunda diye düşündüm. Bu yüzden bunu tek başıma yapamadım, grup olmalıydı, sonra grup daha ve daha fazla odağım haline geldi. Ama ilk defa stüdyoya girdiğimizde, o tamamen bitmemişti. Kayıt sorumlusuyla gerçekten yapılacak bir şey yoktu. Prodüktörle doğru eş değildi. O çok iyiydi, ama gerçekten doğru eş değildi ve bundan daha önemlisi, ben bunları en başındayken öğrendim, yazmayı bitirmemiştik. Ve en başından başlamadık. Kayıtta hâlâ o zamandan şarkı var. Sadece üzerinde çalışıyorduk ve grubu daha çok odaklıyorduk.

Bu albümde olmayan ve bir gün çıkabilcek olan daha elektronik soundlu şarkılarınız var mı?

Evet, bence var. Bazıları daha farklı bir yöne dayanıyor, sanırım Björk gibi, ama aynı zamanda farklı… Tarif etmek çok zor. Genel olarak daha basitti, piyano başında sadece bendim çünkü o şekilde çok yazmıştım. Bu şarkılarla ne yapacağımı tam olarak bilmiyordum ama bazılarını gerçekten, gerçekten seviyorum… Bu kayıta uymadılar en azından. Gelecekte solo ya da çok yönlü bir proje yapacağımın muhtemel olduğunu düşünüyorum.

Bu albümle beyan ettiniz, bu grubun toplu halde yaptığı ilk kayıt. Albümün grubun adını taşımasının nedeni bu mu? Sanki bu grup için yeni bir başlangıç gibi?

Evet, asıl nedeni bu, anladın [Gülüyor] Bu grup kayıtı. Bizim için daha ve daha fazla odak oldu, ve şu ana kadar olduğumzdan daha güçlü soundumuz var. Bu tur yaparken ve the Open Door turuyla herşeyi arkamızda bıraktığımızla aynı sıra, ve turun sonunda “wow, bu şu ana kadar yaptığımız en iyi tur. Bu müzikal olarak şu ana kadar olan en sıkı grup” diye düşündüğümü hatırlıyorum. Daha çok bir müzisyen gibi büyüdüm, bu yüzden bunun bir parçasıyım. 21 yaşımda olduğumdan daha iyi bir müzisyenim ve ilk defa tur yaptığımzdan eminim, en azından umuyorum! Ama bu tam olarak istediğim grup, ve ben herkesin hâlâ burada olmasından ve herkesin daha önce olduğundan daha fazla parçası olmasından mutluyum çünkü her biri gerçekten iyi müzisyenler. Hepsi masaya gerçek ve eşsiz birşeyler getirdi ve bu kayıtta, aslında grubun her bir üyesini, onların stilini duyabilmenizi seviyorum.

“Bir grup olarak şu ana kadar olduğumuzdan daha güçlü ses getiriyoruz.”

Daha önceki albümlerinize baktığınızda, sizce onlar ortak efor sarfetmemekten şikayetçiler mi?

Uh.. Şikayetçi olduklarını sanmam.. Sadece farklı bir zamandı.

Bu albümde şarkı isimleri genellikle hüzünlü. “My heart is broken”, “End of the dream” gibi şarkılarınız var, ve “Erase this”, “Never go back” gibi de… Albüm ayrılıklar, yakın ilişkilerin ölümü gibi hayatınızın en karanlık dakikalarından yükselmek, sayfayı çevirmek ve ilerlemekle ilgili gibi. Bu analize katılıyor musun?

O şarkılar hakkında haklısın. Bu eğlenceli, başka biri ” Bu albümün diğer albümlerinizden daha az depresif olduğunu farkettim. Mutlu son!” dedi. Ve ben “Gerçekten mi?” dedim. Bence biz çok farklı şekillerde duyuyoruz, bu iyi. O herşeyden biraz içeriyor. Bence albüm çok dinamik. Seninde söylediğin gibi hayatının en karanlık dakikasının üstünden gelmek gibi çok derin, karanlık şarkılara kesinlikle sahip, bu doğru, çünkü bu bana ilham veren şey. Şu ana kadar hissettiğim en acı verici şeylerin bana şarkı yazma ve ruhumu serbest bırakmaya itiyor olduğunu hissederdim. Bilirsin, yaşadığın bir şeyi çevirebilirsen en güzel şarkıyı elde edersin. Bu bir tür bana o durumdayken huzurlu hissettiriyor.

Bu albümde hayatın hakkında mı konuşuyorsun? Bu albümü yazmadan önce başından kötü şeyler mi geçti?

Kesinlikle, evet, tabiki, ama epik olaylar değil. Bilirsin, hayat duyguların iniş ve çıkışlarıyla doludur. “Sonsuza kadar mutlu olmak” diye bir şey yok. Evlendim ve çok duygusal bir yerdeyim, mutluyum ama hayat bazen zor olabiliyor, ve bunu aklımda tutuyorum.

Bu albüm başından geçenleri açıklamak için bir yol ya da aynı zamanda problemlerden kurtulmak için dinleyenlere tavsiye vermek için bir yol mu?

Bilirsin, bu eğlenceli. Bence albüm doğal ama ben bunu kendim için yazdım. Onu yapmayı amaçlamadım, ama bazen söz yazarı olarak yazarken sadece nasıl hissettiğimi tanımlamaya çalışıyorum, ama çoğu zaman en sonunda “Hey, bu hayatınızda yapmanız gereken şey” gibi bir motivasyonel konuşma gibi oluyor, ve kendimle konuşuyorum. Nasıl daha iyi olacağımı söylüyorum kendime, kendimi teselli ediyorum, kendimi iyileştirmeye ve her zaman mutluluğu bulmaya çalışıyorum. Bu şarkı yaparken her zaman yaptığım şey. Bunu cool yapan şey ise hayranlarımızın bunu duyması ve müzikte zor zamanlarından geçerken aynı iyileştirici etkiyi hissetmesi.

Yani o terapi gibi mi?

Öyle. Benim için gerçekten öyle.

“Zor bir şeyden geçerken her defasında bunu şarkıya dönüştürüyorsunuz. Bu, beni o durumla barış yapmış gibi hissettiriyor.”

Albüme Evanescence olarak adlandırmak, bunun “Saf Evanescence müziği” olduğunu söylemenin bir yolu ve Evanescence’ın Ben Moody olmadan da var olabilceğini mi kanıtı mı?

Bence bunu uzun zaman önce kanıtladık. Gerçekten yaptım. Bence The Open Door ile bunu kanıtladık.

Meraktan, yeni projesi olan We Are The Fallen’ın şarkılarını dinledin mi?

Aslında dinlemedim. Üzgünüm.

Bateristiniz Will Hunt bir tür tetikçi gibi, her zaman aynı zamanda bir çok projesi oluyor. Bu senin için bir dert mi?

Hayır! Hayır, onu seviyorum, o çok yetenekli. Eğer birşeyler yapıyorsak, o bizim için burada. Gerçekte Evanescence’da. Bir çok farklı grupta sezonlarda bateri çalıyor çünkü bu eğlenceli! Beyni saatte bir milyon mil gidiyor, ve her an meşgul olmak zorunda, çalmaya devam etmek zorunda, çalmayı seviyor. Bu yüzden özellikle kayıt zamanları arasında, ne yapmak istiyorsa onu yapması için onu cesaretlendirdim, herkes gibi. Ama o herzaman buranın onun evi olduğunu söyler, bu grubun onun grubu, onun evi gibi hissettirdiğini söyler.

“What You Want” klibi grubun hikayesini anlatıyor ve küçük klüplerde çalan sizi gösteriyor. O tür içten şovları özlüyormusunuz?

Bazen özlüyorum. Videoyu çektiğimizde, çok gerçek hissettirdi. Gerçek hayranlarımız videoda olmak için geldi, ve o gerçekten küçük kabartmalı şovlardan bir şov gibiydi. Ve gerçekten çok nostaljik bazı duygularım oldu. Onu sevdim, hayranlara bu kadar yakın olmanın verdiği enerji muhteşem, ve daha fazla enstrüman kurabildiğiniz ve kocaman bir piyanoyu kurabildiğiniz büyük sahneleri seviyorum. Çaldığımız o günlere geri döndüğümde, ya piyanosuz çalacaktık ya da keyboardla çalmak zorunda kalacaktım, ve… O aynı değildi [Gülüyor] Koşmak için boşluk olmasını ve olmasını sevdiğimiz bütün prodüksiyonun olmasını ve bunun bizim müziğimize uymasını istiyorum.

Yeniden küçük klüplerde çalacak mısınız? Yakın zamanlarda grup Muse o tür şovları özlediğini ve gelecek turda küçük klüplerde çalmayı özlediklerini söyledi. Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz? Böyle bir şey yaparmısınız?

Bence bu çok ilginç. Çeşitli ölçülerde çalıyoruz. Yapacağımız ilk tur Ekim ve Kasım’da… arenalarda değiller! Demek istediğim, bunu yapabilirmiyiz emin bile değilim. Gelecek yıl büyük şovlardan önce bu yıl hayranlarımızla etkileşim içinde olmak veİçten duygular hissetmek amacıyla küçük yerlerde çalıyoruz.

Evanescence bir çok cover şarkı yaptı, özellikle sahnede. Gelecek turunuzda böyle bir şey bekleyebilirmiyiz?

Aslında şu an gerçekten kendi malzememiz üzerinde duruyoruz. Şu an, çok müziğimiz var.. Bütün gece onları çalacağız [Gülüyor] bütün gece tüm favori Evanescence şarkılarımızı çalmayı denesek bile. Bu yüzden bir süre hiç cover çalmayacağız.

(9-11 olayı hakkında) “Belki kendi arka bahçemizde onu görmedik ve bunun New York’ta olabileceğini düşünmedik. Bir tür inanılması zor birşeydi. Olduğu zamanı hatırlıyorum. Gerçek gibi gelmiyordu.”

Kariyerinizin başlangıcında, Origin kaydınızı yayınladınız. Bu kaydın durumu açık değil ve forumlarda insanlar 3 y ada 4 mü albüm yayınladığınızı soruyorlar. Origin sizin için nedir, demo mu ya da albüm mü?

Evet gerçek bir kayıt değildi, evde yapmıştık. Little Rock ve çevresinde eskiden sattığımız kayıttı. Bu yüzden eğlenceli, insanlar ” Bu sizin 4. albümünüz mü yoksa 5. mi?” diye soruyorlar bende “Hayır, üçüncü albümümüz!” diyorum. Ama evet, insanlar bizim müziğimizi ilk internetten biliyor. Bence bir çok kopya var, gerçekten değilken, eski demoları ve malzemeleri alıp üzerine logo koyup cd gibi gösterenler var!

Tamam, son soru. 9-11 olayı olalı 10 yıl oldu. Paylaşmak istediğin bir düşüncen var mı?

Wow. Bu beni ışıkların ortasına koyuyor. Bu çok gerçek. Herşeyi değiştiren birşeydi. Her zaman dünyanın dört bir yanında korkunç şeyler gerçekleşebiliyor. Bence belki kendi arka bahçemizde onu görmedik ve bunun New York’ta olabilceğini düşünmedik. Bir tür inanılması zor birşeydi. Olduğu zamanı hatırlıyorum. Gerçek gibi gelmiyordu. Korku filmi gibiydi. İnanılmaz bir kayıptı, ve tamamen endişe vericiydi, mahvediciydi. Ve bir bütün olarak düşündüğümde, en azından Amerika, o zamandan beri korkunun şehri. Umarım denemeye ve iyileşmeye çalışmaya devam ederiz ve bir daha hiç korkmayız. İğrenç. Korkunç, çünkü meseleyi anlamıyorum. Neden gider ve tanımadığın bir sürü insanı öldürürsün? Bence bu tamamen bir kayıp.

Sanki o zamanda çok incinmişsin gibi duruyor, bu konuda çok duygusal gibisin.

Sanırım genelde duygusal bir insanım [Gülüyor] Ciddi bir şey hakkında beni ateşle ve bende onun hakkında yazmaya başlıyayım!

Bu benim son sorumdu, bu röportaj için üzücü bir son! [Gülüşmeler]

Biliyorum [Gülüyor] Bu arada: GERİ DÖNMÜŞ OLMAK GÜZEL!

Tamam, bu 12 günlük röportajların sonunda biraz dinlenecek misin?

Biliyorsun, dinleneceğim, ama bu gece, başka bir parti var.. Dün gece bir partiye gittim.

Demek bu yüzden bu kadar yorgunsun!

Sesim yorgun gibi mi geliyor? Hayır, ‘çünkü öyle olduğumu söyledim… Dün gece marka partisi vardı, ona gittim ve çok uzun süre kaldım ve çok içki aldım. Sonra bugün tüm bu yazıyı yaptık ve bu gece favorim olan bir hayran partisi var. Bir demet hayranımızla yeniden görüşme fırsatım olacak ve onlarla yeni şarkıları dinleyeceğim. Şarkıları ilk defa duyacaklar, bu yüzden bunun için çok heyecanlıyım.

Röportaj 9 Eylül 2011′de telefonda yapılmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir