Düetler ve Coverlar

Break In (Halestrom ft. Amy Lee)

Love Goes On And On (Lindsey Stirling ft. Amy Lee)

When Im Gone (Body Count ft. Amy Lee)

Broken (Seether ft. Amy Lee)

Sakura Rising (Wagakkiband ft. Amy Lee)

One Day The Only Butterflies Left Will Be In Your Chest As You
March Towards Your Death
(Bring Me The Horizon ft. Amy Lee)

Breathe (David Hodges ft. Amy Lee)

Missing You (Big Dismal ft. Amy Lee)

Freak On A Leash (Korn ft. Amy Lee)

Thoughtless (Korn cover)

Break In

Put your lighter in the air and lead me back home
Işığını havaya tut ve beni eve geri götür
When it’s all said and done I’ll follow the echoes
Her şey söylendiğinde ve bittiğinde yankıları izleyeceğim
I hear you night after night calling out my name
Her gece adımı çağıran sesini duyuyorum
And I find myself running to meet you
Ve kendimi seninle buluşmak için koşarken buluyorum
I didn’t want to escape
Kaçmak istememiştim
From the bricks that I laid down
Kendi çizdiğim yoldan

You are the only one
Sen teksin
The only one that sees me
Beni gören tek kişi
Trusts me and believes me
Bana güvenen ve bana inanan
You are the only one
Sen teksin
The only one that knows me
Beni tanıyan tek kişi
And in the dark you show me
Ve karanlığın içinde bana gösterdin
Yeah it’s perfectly reckless
Evet bu tamamen umursamazca
Damn, you leave me defenseless
Lanet olsun, beni savunmasız bıraktın
So break in
Bu yüzden içeri gir (kalbime gir)
Break in
İçeri gir (kalbime gir)

You let me fall apart without letting go
Gitmeme izin vermeden param parça olmama izin verdin
Then you pick up the pieces and you make me whole
Daha sonra parçaları topladın ve beni bütün yaptın
I didn’t want to escape
Kaçmak istememiştim
From the bricks that I laid down
Kendi çizdiğim yoldan

You are the only one
Sen teksin
The only one that sees me
Beni gören tek kişi
Trusts me and believes me
Bana güvenen ve bana inanan
You are the only one
Sen teksin
The only one that knows me
Beni tanıyan tek kişi
And in the dark you show me
Ve karanlığın içinde bana gösterdin
Yeah it’s perfectly reckless
Evet bu tamamen umursamazca
Damn, you leave me defenseless
Lanet olsun, beni savunmasız bıraktın
So break in
Bu yüzden içeri gir (kalbime gir)

And take everything I have
Ve sahip olduğum her şeyi al
Until there is nothing left
Geriye hiçbir şey kalmayana kadar
Until it’s just your voice in my head
Sadece kafamın içindeki sesin kalana kadar
And when the lights come on
Ve ışıklar açıldığında
You see me as I am
Beni olduğum gibi görüyorsun
You’re still inside me
Hala içimdesin

You are the only one
Sen teksin
The only one that sees me
Beni gören tek kişi
Trusts me and believes me
Bana güvenen ve bana inanan
You are the only one
Sen teksin
The only one that knows me
Beni tanıyan tek kişi
And in the dark you show me
Ve karanlığın içinde bana gösterdin
Yeah it’s perfectly reckless
Evet bu tamamen umursamazca
Damn, you leave me defenseless
Lanet olsun, beni savunmasız bıraktın
So break in
Bu yüzden içeri gir (kalbime gir)
Break in
İçeri gir (kalbime gir)

Put your lighter in the air and lead me back home
Işığını havaya tut ve beni eve geri götür

Love Goes On And Onn

There’s an old familiar silence
Eski tanıdık bir sessizlik var
When I’m lost inside my heart
Kalbimin içinde kaybolduğumda
I can’t hear the voice inside me
İçimdeki sesi duyamıyorum
So I look up to the stars
Bu yüzden yıldızlara bakıyorum

There is darkness ever waiting
Hep pusuda bekleyen bir karanlık var
I can feel it in the air
Havada hissedebiliyorum
So I call upon my angels
Bu yüzden meleklerimi çağırıyorum
Are you still there?
Hâlâ orada mısınız?

When the wind
Bends the branch to softly touch me

Rüzgâr
Bana hafifçe dokunmak için dalı bükerken
When the band plays your song
Grup şarkını çalarken
I feel strong enough to keep dreaming
Hayal kurmaya devam edebilecek kadar
Even when I’m all alone our love goes on and on
Tamamen yalnız olduğumda bile
Aşkımız devam ediyor

When I’m Gone

During the making of this album
Bu albümün yapımı sırasında
I received the unfortunate news that
Talihsiz haberler aldım
Nipsey Hussle was murdered in Los Angeles
Nipsey Hussle, Los Angeles’ta öldürülmüş
It really hurt me
Beni gerçekten üzdü
And then the outcry and love and
Support after his death was incredible
Ölümünden sonra yağan sözler, sevgi ve destek de inanılmazdı
But it inspired me to write this song
Ama bu şarkıyı yazmam için bana ilham verdi

Every day we lose somebody close to us
A loved one

Her gün bize yakın birini, sevdiğimiz birini kaybediyoruz
And only then do we seem to find the time
And the way to tell ’em how much we care about ’em

Ve ancak o zaman onlara ne kadar değer verdiğimizi söyleme zamanını ve yolunu
buluyoruz

Don’t tell me that you miss me
Beni özlediğini söyleme
Don’t tell me that you love me
Beni sevdiğini söyleme
Don’t tell me that you need me
Bana ihtiyacın olduğunu söyleme
Don’t wait to tell me that you love me
Beni sevdiğini söylemek için bekleme

When I’m gone
Öldüğümde
This is our life
Bu bizim hayatımız
When I’m gone
Öldüğümde
This is our time
Bu bizim zamanımız

Don’t wait ’til I’m dead until these words are said
Bu sözleri söylemek için ben ölene kadar bekleme
Don’t wait until I die and then start to fake cry
Ben ölene kadar bekleyip sonra sahte sahte ağlamaya başlama
Tell the people that you love that you love ’em now
İnsanlara onları sevdiğini şimdi söyle
Show the people you appreciate just how
Onları nasıl takdir ettiğini,
How much they mean to ya
Sana ne ifade ettiklerini,
How much you care how real it is
Gerçekten ne kadar umurunda olduklarını göster
They’re right in front of ya
Hemen yanındalar:
Your family, your wife, your kidsy
Ailen,
karın,
çocukların
Don’t wait for tragedy to tell ’em how you really feel
Onlara nasıl hissettiğini söylemek için bir trajedi bekleme
Don’t wait
Bekleme,
Tomorrow might be too fuckin’ late
Yarın çok geç olabilir

When I’m gone
Öldüğümde
This is our life
Bu bizim hayatımız
Don’t wait to tell me that you miss me
Beni özlediğini söylemek için bekleme
When I’m gone
Öldüğümde
This is our time
Bu bizim zamanımız
Don’t wait to tell me that you love me
Beni sevdiğini söylemek için bekleme
When I’m gone
Öldüğümde
This is our life
Bu bizim hayatımız
Don’t wait to tell me that you need me
Bana ihtiyacın olduğunu söylemek için bekleme
When I’m gone
Öldüğümde
We can’t afford to waste a moment
Zamanımızı harcayamayız

I will be lost without you
Sensiz kaybolurum
How do I make it right?
Nasıl düzeltebilirim
How do I take back all the time I’ve wasted alone
Yalnız başıma harcadığım zamanı nasıl geri alabilirim
And how would it make you feel
Sana nasıl hissettirir
How would it make you feel
Sana nasıl hissettirir
Knowing you had the chance and let it slip away?
Bir şansın olduğunu ama kayıp gitmesine izin verdiğini bilmek

Don’t wait until I’m dead
Ben ölene kadar bekleme
You’ve got friends
Arkadaşların var
Tell ’em that you care
Onlara önemsediğini söyle
You’ve got family
Ailen var
Tell ’em how you feel
Onlara nasıl hissettiğini söyle
Don’t wait to say how great a guy I was and all that bullshit
Ne kadar müthiş biri olduğumu falan filan Söylemek için bekleme

When I’m gone
Öldüğümde
This is our life
Bu bizim hayatımız
Don’t wait to tell me that you miss me
Beni özlediğini söylemek için bekleme
When I’m gone
Öldüğümde
This is our time
Bu bizim zamanımız
Don’t wait to tell me that you love me
Beni sevdiğini söylemek için bekleme
When I’m gone
Öldüğümde
This is our life
Bu bizim hayatımız
Don’t wait to tell me that you need me
Bana ihtiyacın olduğunu söylemek için bekleme
When I’m gone
Öldüğümde
We can’t afford to waste a moment
Zamanımızı harcayamayız

Seems like every day death comes unexpectedly
Ölüm sanki her gün beklenmedik bir şekilde geliyor
Seems like yesterday my man was sittin’ next to me
Dostum sanki daha dün yanımda oturuyordu gibi geliyor
So many things I could’ve said and that we could’ve done
Söyleyebileceğim ve yapabileceğimiz çok şey vardı
The reaper’s comin’ but I never thought he’d be the one
Azrail tabii gelir ama asla ona geleceğini düşünmemiştim
I don’t do funerals
Cenaze törenleri benim tarzım değil,
Don’t wanna see you in no box
Seni öyle kutuda görmek istemiyorum
I miss my homies and my love for them will never stop
Dostlarımı özlüyorum ve onlara olan sevgim asla sönmeyecek
Don’t have regret and wait until your loved one dies
Sevdiklerin ölene kadar bekleyip pişman olma
Now’s your chance
Şimdi senin şansın
Tell ’em while they’re still alive
Onlar da hâlâ hayattayken içindekileri söyle

When I’m gone
Öldüğümde
This is our life
Bu bizim hayatımız
Don’t wait to tell me that you miss me
Beni özlediğini söylemek için bekleme
When I’m gone
Öldüğümde
This is our time
Bu bizim zamanımız
Don’t wait to tell me that you love me
Beni sevdiğini söylemek için bekleme
When I’m gone
Öldüğümde
This is our life
Bu bizim hayatımız
Don’t wait to tell me that you need me
Bana ihtiyacın olduğunu söylemek için bekleme
When I’m gone
Öldüğümde
We can’t afford to waste a moment
Zamanımızı harcayamayız

Too many people pass away every single day
Her geçen gün daha fazla insan ölüyor
And we don’t show ’em how we feel until it’s too late
Ve onlara çok geç olana dek nasıl hissettiğimizi göstermiyoruz
I appreciate or love is something we won’t say
Takdir ediyorum ya da seviyorum bir türlü söylemediğimiz şeyler
We delay it ’til they’re gone and say it at their grave
Onlar ölene kadar geciktirip ancak mezarlarında söylüyoruz
We delay it ’til they’re gone and say it at their grave
Onlar ölene kadar geciktirip ancak mezarlarında söylüyoruz
‘Til they’re gone and say it at their grave
Onlar da hâlâ hayattayken içindekileri söyle

 

Broken

 

I wanted you to know I love the way you laugh
Kahkahana bayıldığımı bilmeni istiyorum
I wanna hold you high and steal your pain away
Senin üzerine titreyip çektiğin acıları alıp götürmek istiyorum
I keep your photograph, I know it serves me well
Hâlâ fotoğrafını saklıyorum, olanları hak ettiğimi biliyorum
I wanna hold you high and steal your pain
Senin üzerine titreyip çektiğin acıları senin yerine çekmek istiyorum

‘Cause I’m broken when I’m lonesome
Çünkü yalnız kaldığımda ben eksiğim
And I don’t feel right when you’re gone away
Sensiz kaldığımda doğru hissetmiyorum

You’ve gone away
Uzaklara gittin
You don’t feel me here anymore
Benim burada olduğumu artık hissetmiyorsun

The worst is over now and we can breathe again
En kötüsü geçti artık, rahat nefes alabiliriz
I wanna hold you high, you steal my pain away
Senin üzerine titremek istiyorum, sen yanımdayken acı çekmiyorum
There’s so much left to learn, and no one left to fight
Öğrenecek daha çok şey var, savaşacak kimse de kalmadı
I wanna hold you high and steal your pain
Senin üzerine titreyip çektiğin acıları senin yerine çekmek istiyorum

‘Cause I’m broken when I’m open
Çünkü içimi açtığımda eksiğim
And I don’t feel like I am strong enough
Kendimi yeterince güçlü hissetmiyorum
‘Cause I’m broken when I’m lonesome
Çünkü yalnız kaldığımda ben eksiğim
And I don’t feel right when you’re gone away
Sensiz kaldığımda doğru hissetmiyorum

‘Cause I’m broken when I’m lonesome
Çünkü yalnız kaldığımda ben eksiğim
And I don’t feel right when you’re gone
Sensiz kaldığımda doğru hissetmiyorum

You’ve gone away
Uzaklara gittin
You don’t feel me here anymore
Benim burada olduğumu artık hissetmiyorsun

 

Sakura Rising

 

I see you
Seni görüyorum
孤独な部屋で 蔓延する
情報渦に 迷走する
天秤かけて
Nothing can stop what we started
Hiçbir şey başlattığımızı durduramaz

想像は (Your light)
(Senin nurun)
域を超えていく 密接な (Shining from the bright side)
(Aydınlıktan yüze düşen)
関係は言語道断に (I feel like I’m in endless night)
(Ben kendimi sonsuz bir gecenin içinde hissediyorum)
歯止め効かず
But nothing can stop what we started
Ama hiçbir şey başlattığımızı durduramaz

混沌の (No lies)
(Yalanlara yer yok)
中で争う 葛藤も (We are all the same kind)
(Hepimiz aynı varlığız)
善悪じゃない 敗北も (It’s time to stand and fight this together)
(Beraber savaş vermemizin vakti geldi)
立ち上がれ今
Nothing can keep us apart
Hiçbir şey bizi birbirimizden ayrı tutamaz

最前線 (This time)
(Bu sefer)
戦う君へ Just sing for you (We’re fighting on the front lines)
(Ön cephede savaşıyoruz)
明日の為 We just sing for you (And even if we can’t be together)
時代を刻め
Nothing can keep us apart
Hiçbir şey bizi birbirimizden ayrı tutamaz

SAKURA 咲け 儚げに
涙の空へ
SAKURA 咲け 舞い上がれ
We will find our way again
Birbirimize yolumuzu tekrar bulacağız
(ハラヒラリ Find our way again)
Yolumuzu tekrar bulacağız)

双方に (Bright white)
(Bembeyaz)
次の一手は 大胆に (I don’t want to see you die)
(Ölümünü seyretmek istemiyorum)
言葉の壁も 細胞に (It feels the same in every language)
(Hangi dil olursa olsun hissettirdiği aynı)
刻み込んでく
Nothing can stop what we started
Hiçbir şey başlattığımızı durduramaz

構想は (This time)
(Bu sefer)
2人を繋ぐ 友愛が (Let me into your mind)
(Bırak zihnine gireyim)
世界を変える 存在が (We don’t have to stay down forever)
(Sonsuza kadar saklanmamıza gerek yok)
軌道修正
And nothing can keep us apart
Ve hiçbir şey bizi birbirimizden ayrı tutamaz

SAKURA 咲け 海を越え
(Don’t give in, it’s not the end) 届けよ 君へ
(Pes etme, daha sona gelmedik)
SAKURA 咲け 舞い上がれ
We will find our way again
Birbirimize yolumuzu tekrar bulacağız
ハラヒラリ
(Find our way again)
(Yolumuzu tekrar bulacağız)

I will find you again
Seni tekrar bulacağım
I will find you again
Seni tekrar bulacağım
I will find you again (I see you)
Seni tekrar bulacağım (Seni görüyorum)

And nothing can keep us apart
Ve hiçbir şey bizi birbirimizden ayrı tutamaz

 

One Day The Only Butterflies Left Will Be In Your Chest As You
March Towards Your Death

 

On the verge of no return, why’d you keep fucking it up?
Artık dönüşün olmadığı bir noktada, neden işin içine sıçmaya devam ediyorsunuz?
Don’t wanna have to bury you, but nothing seems to get through your skull
Sizi gömmek zorunda kalmak istemiyorum, ama hiçbir şeyi kalın kafanıza
geçiremiyorum
One day the only butterflies left will be in your chest
Bir gün dünyada geriye kalan tek kelebekler göğsünüzde uçuşanlar olacak
As you march towards your death, breathing your last breath
Ölümünüze doğru yürürken, son nefesinizi verirken
I hate to say “I told you so”, but look how the bruises show
“Sana söylemiştim” demekten nefret ederim ama bakın o yaralar nasıl morarıyor

Tell me, how is it gonna feel without my arms wrapped around, wrapped around
you?

Söyleyin bana, nasıl hissedeceksin kollarım sizi sarmadan, sizi sarmadan?
Bet it feels pretty real when your skin starts to peel from the bone
Eminim gerçeklerle en sonunda deriniz kemiğinizden düşmeye başladığında
yüzleşeceksiniz
You were dead to the world, now I’m dead to you
Siz dünya için bitmiştiniz, şimdi ben sizin için bittim
Haunting your own house, nothing to lose
Artık kendi evinizde hayaletsiniz, kaybedecek bir şeyiniz kalmadı
How did I let you sink your fangs so deep? Ah
Nasıl pençelerinizi bana bu kadar derin geçirmenize izin verebildim? Ah
You know you can’t breathe on your own
Tek başına nefes alamayacağınızı biliyorsunuz

Past the point of rescuing, why’d I keep pushing my luck?
Artık kurtarılışın olmadığı bir noktada, neden şansımı zorlamaya devam ediyorum?
The hole I wore into your soul has got too big to overlook
Ruhuna kazdığım çukur artık göz ardı edilemeyecek kadar derinleşti
One day the only butterflies left will be in our chests
Bir gün dünyada geriye kalan tek kelebekler göğsümüzde uçuşanlar olacak
As we march towards our death, breathing our last breath
Ölümümüze doğru yürürken, son nefesimizi verirken
I thought we had a future, but we ain’t got a chance in hell
Bir geleceğimiz olduğunu düşünmüştüm ama hiç şansımız kalmadı

So tell me, how is it gonna feel without my arms wrapped around, wrapped
around you?

Söyle bana, nasıl hissedeceksin benim kollarım sizi sarmadan, sizi sarmadan?
Bet it feels pretty real when your skin starts to peel from the bone
Eminim gerçeklerle en sonunda deriniz kemiğinizden düşmeye başladığında
yüzleşeceksiniz
You were dead to the world, now I’m dead to you
Siz dünya için bitmiştiniz, şimdi ben sizin için bittim
Haunting your own house, nothing to lose
Artık kendi evinizde hayaletsiniz, kaybedecek bir şeyiniz kalmadı
I let you sink your fangs so deep, ah
Pençelerinizi bana bu kadar derin geçirmenize izin vermişim, ah
You know I can’t breathe on my own (You know you can’t breathe on your own)
Tek başına nefes alamayacağınızı biliyorsunuz (Tek başıma nefes alamayacağımı
biliyorsun)
How can I breathe on my own? (How can you breathe on your own?)
Tek başınıza nasıl nefes alabilirsiniz? (Tek başıma nasıl nefes alabilirim?)

The sun is setting on our love, I fear
Korkarım aşkımızın güneşi batıyor
Letting our loneliness out into the atmosphere
Yalnızlığımız atmosferin içine karışıyor
The tide is turning numb, our chance to turn it ’round
Her şeyi geri çevirmemiz için olan fırsat kaçıyor gidiyor
I never thought I’d see my fingernails fall out
Tırnaklarımın parmaklarımdan düşüşünü göreceğim hiç aklıma gelmezdi
I feel so dead for you, I feel so dead for you
Havada aşk kokusu yok, havada aşk kokusu yok
I feel so dead for you, I feel so dead for you
Havada aşk kokusu yok, havada aşk kokusu yok

 

Breathe

This is the air I breathe
İçime çektiğim her nefes

This is the air I breathe
İçime çektiğim her nefes

Your holy presence living in me
Senin içimde yaşayan ilahi varlığın

This is my daily bread
Her gün beni doyuran ekmek

This is my daily bread
Her gün beni doyuran ekmek

Your very word spoken to me
Senin bana okunan kutsal sözün

And I, I’m desperate for you
Ve ben, ben sana muhtacım

And I, I’m lost without you
Ve ben, ben sensiz kayıbım

This is the air I breathe
İçime çektiğim her nefes

This is the air I breathe
İçime çektiğim her nefes

Your holy presence living in me
Senin içimde yaşayan ilahi varlığın

This is my daily bread
Her gün beni doyuran ekmek

This is my daily bread
Her gün beni doyuran ekmek

Your very word spoken to me
Senin bana okunan kutsal sözün

And I, I’m desperate for you I’m desperate for you
Ve ben, ben sana muhtacım

And I, I’m lost without you I’m lost without you
Ve ben, ben sensiz kayıbım

And I, I’m desperate for you I’m desperate for you
Ve ben, ben sana muhtacım

And I, I’m lost without you I’m lost without you
Ve ben, ben sensiz kayıbım

I’m lost without you
Ben sensiz kayıbım

I’m lost without you I’m lost without you
Ben sensiz kayıbım, sensiz kayıbım

This is the air I breathe
İçime çektiğim her nefes

This is the air I breathe
İçime çektiğim her nefes

Your holy presence living in me
Senin içimde yaşayan ilahi varlığın

And I, I’m desperate for you I’m desperate for you
Ve ben, ben sana muhtacım

And I, I’m lost without you I’m lost without you
Ve ben, ben sensiz kayıbım

And I, I’m desperate for you I’m desperate for you
Ve ben, ben sana muhtacım

And I, I’m lost without you I’m lost without you
Ve ben, ben sensiz kayıbım

I’m lost without you I’m lost without you
Ben sensiz kayıbım, sensiz kayıbım

I’m lost without you
Ben sensiz kayıbım

“For I am convinced that neither death nor life, nor angels nor
principalities nor things present nor things to come, nor powers, nor height nor
depth, nor any other created thing, will be able to separate us from the love of
God which is in Christ Jesus our Lord.”

[ROMALILAR 8:38-39: Eminim ki, ne ölüm, ne yaşam, ne melekler, ne yönetimler, ne
şimdiki ne gelecek zaman, ne güçler, ne yükseklik, ne derinlik, ne de yaratılmış
başka bir şey bizi Rabbimiz Mesih İsa’da olan Tanrı sevgisinden ayırmaya
yetecektir.]

 

Missing You

 

I don’t want to say goodbye
Veda etmek istemiyorum

I can see the fear inside your eyes
Gözlerinin içindeki korkuyu görebiliyorum

It’s so hard to walk away
Yürüyüp gitmek çok zor

I know that this feels like the end
Sona gelmişiz gibi hissettiğini biliyorum

The life never seems to let you win
Hayat sanki kazanmana hiç izin vermiyormuş gibi

But I’ll be back someday
Ama bir gün döneceğim

Now I’m already missing you (Already missing you)
Şimdiden seni özlüyorum

But I’m not even gone
Daha gitmemiş olmama rağmen

In time we’ll be together again (We’ll be together again)
Zamanla tekrar bir araya geleceğiz

And it won’t be long
Yakında

Now everything goes up and down
Şimdi her şey alt üst

And the world keeps spinning round and round
Dünya dönmeye devam ediyor

And still you’re waiting there
Ve hâlâ burada bekliyorsun

I’ll try to make it another night
Bir gece daha gelmeye çalışacağım

And dream of you when I close my eyes
Ve gözlerimi kapattığımda rüyamda seni görmeye

‘Cause I’ll be back someday
Çünkü bir gün döneceğim

Now I’m already missing you (Already missing you)
Şimdiden seni özlüyorum

But I’m not even gone
Daha gitmemiş olmama rağmen

In time we’ll be together again (We’ll be together again)
Zamanla tekrar bir araya geleceğiz

And it won’t be, it won’t be long
Yakında, yakında

Just hold it in
İçinde tut

Don’t let it go
Sakın bırakma

You’ll always live
Her zaman yaşayacaksın

Inside my soul
Ruhumda

Now I’m already missing you
Şimdiden seni özlüyorum

But I’m not even gone
Daha gitmemiş olmama rağmen

In time we’ll be together again
Zamanla tekrar bir araya geleceğiz

And it won’t be, it won’t be long
Yakında, yakında

Already missing you
Şimdiden seni özlüyorum

In time we’ll be together again
Zamanla tekrar bir araya geleceğiz

We’ll be together
Bir araya geleceğiz

And it won’t be long
Yakında

 

Freak On A Leash

 

Something takes a part of me
Bir şey benden bir parça koparıyor

Something lost and never seen
Kayboluyor, bir daha göremiyorum

Every time I start to believe
Ne zaman inanmaya başlasam

Somethings raped and taken from me
Bir parçamın ırzına geçiriliyor ve koparılıyor

From me
Benden

Life’s got to always be messing with me
Hayat hep benle dalga geçiyor

(You wanna see the light?)
(Işığı görmek ister misin?)

Can’t they chill and let me be free?
Bir rahat verseler de özgür kalsam olmaz mı?

(So do I)
(Ben de)

Can’t I take away all this pain?
Bu acıdan kurtulabilir miyim?

(You wanna see the light?)
(Işığı görmek ister misin?)

I try to every night, all in vain
Her gece deniyorum, boşuna

In vain
Boşuna

Sometimes I cannot take this place
Bazen kendime yer bulamıyorum

Sometimes it’s my life I can’t taste
Bazen hayatın tadına bakamıyorum

Sometimes I cannot feel my face
Bazen yüzümü bile hissedemiyorum

You’ll never see me fall from grace
Benim gözden düşüşümü asla görmeyeceksin

Something takes a part of me
Bir şey benden bir parça koparıyor

You and I were meant to be
Bizim beraber olmamız kaderdi

A cheap fuck for me to lay
Ucuza sikebileceğim bir yosmaydın

Something takes a part of me
Bir şey benden bir parça koparıyor

Feeling like a freak on a leash
Kendime tasmalı bir ucube gibi hissediyorum

(You wanna see the light)
(Işığı görmek istiyorsun)

Feeling like I have no release
Hiçbir çıkışım yokmuş gibi hissediyorum

(So do I)
(Ben de)

How many times have I felt diseased?
Kaç defa kendimi hastalıklı hissettim?

(You wanna see the light?)
(Işığı görmek ister misin?)

Nothing in my life is free
Hayatımda hiçbir şey bedava değil

Is free
Bedava değil

Sometimes I cannot take this place
Bazen kendime yer bulamıyorum

Sometimes it’s my life I can’t taste
Bazen hayatın tadına bakamıyorum

Sometimes I cannot feel my face
Bazen yüzümü bile hissedemiyorum

You’ll never see me fall from grace
Benim gözden düşüşümü asla görmeyeceksin

Something takes a part of me
Bir şey benden bir parça koparıyor

You and I were meant to be
Bizim beraber olmamız kaderdi

A cheap fuck for me to lay
Ucuza sikebileceğim bir yosmaydın

Something takes a part of me
Bir şey benden bir parça koparıyor

[Go] x12
[Git] x12

Sometimes I cannot take this place
Bazen kendime yer bulamıyorum

Sometimes it’s my life I can’t taste
Bazen hayatın tadına bakamıyorum

Sometimes I cannot feel my face
Bazen yüzümü bile hissedemiyorum

You’ll never see me fall from grace
Benim gözden düşüşümü asla görmeyeceksin

Something takes a part of me
Bir şey benden bir parça koparıyor

You and I were meant to be
Bizim beraber olmamız kaderdi

A cheap fuck for me to lay
Ucuza sikebileceğim bir yosmaydın

Something takes a part of me
Bir şey benden bir parça koparıyor

Part of me
Benden bir parça

Part of me
Benden bir parça

Part of me
Benden bir parça
 

Thoughtless

 

All, all my hate cannot be bound
Kustuğum nefretin sonu gelemez

I will not be drowned by your thoughtless scheming
Bencil entrikalarınızın beni boğmasına izin vermeyeceğim

So you can try to tear me down
Beni mahvetmeye çalışabilirsiniz

Beat me to the ground
Yerden yere vurmaya

I will see you screaming
Ama asıl ben sizin canınıza okuyacağım

Thumbing through the pages of my fantasies
Fantezilerimi yazdığım deftere bakıyorum

Pushing all the mercy down, down, down
Fantezilerimi yazdığım deftere bakıyorum

I wanna see you try to take a swing at me
Gelin beni bir dövmeye çalışın

Come on gonna put you on the ground, ground, ground
Hadi bir deneyin ki sizi yerlere, yerlere, yerlere sereyim

Why are you trying to make fun of me?
Neden benle dalga geçmeye çalışıyorsunuz?

You think it’s funny? What the fuck you think it’s doing to me?
Komik mi sanıyorsunuz? Bana neler olduğunun farkında mısınız?

You take your turn lashing out at me
Sıra sıra bana saldırıyorsunuz

I want you crying with your dirty ass in front of me
Sizi gözlerimin önünde salya sümük ağlatmak istiyorum

All, all my hate cannot be bound
Kustuğum nefretin sonu gelemez

I will not be drowned by your thoughtless scheming
Bencil entrikalarınızın beni boğmasına izin vermeyeceğim

So you can try to tear me down
Beni mahvetmeye çalışabilirsiniz

Beat me to the ground
Yerden yere vurmaya

I will see you screaming
Ama asıl ben sizin canınıza okuyacağım

Thumbing through the pages of my fantasies
Fantezilerimi yazdığım deftere bakıyorum

I’m above you, smiling at you, drown, drown, drown
Size yukardan bakıp gülümsüyorum, boğulun, boğulun, boğulun

I wanna kill and rape you the way you raped me
Sizin bana yaptığınız gibi size tecavüz edip sizi öldürmek istiyorum

And I’ll pull the trigger and you’re down, down, down
Tetiği çekeceğim ve yerlere, yerlere, yerlere düşeceksiniz

Why are you trying to make fun of me?
Neden benle dalga geçmeye çalışıyorsunuz?

You think it’s funny? What the fuck you think it’s doing to me?
Komik mi sanıyorsunuz? Bana neler olduğunun farkında mısınız?

You take your turn lashing out at me
Sıra sıra bana saldırıyorsunuz

I want you crying with your dirty ass in front of me
Sizi gözlerimin önünde salya sümük ağlatmak istiyorum

All, all my hate cannot be bound
Kustuğum nefretin sonu gelemez

I will not be drowned by your thoughtless scheming
Bencil entrikalarınızın beni boğmasına izin vermeyeceğim

So you can try to tear me down
Beni mahvetmeye çalışabilirsiniz

Beat me to the ground
Yerden yere vurmaya

I will see you screaming
Ama asıl ben sizin canınıza okuyacağım

All my friends are gone, they died
Tüm arkadaşlarım gitti, öldüler

They all screamed and cried
Hepsi çığlık çığlığa, ağladılar

Gonna take you down
Sizleri yerlere sereceğim

Gonna take you down
Sizleri yerlere sereceğim

Gonna take you down
Sizleri yerlere sereceğim

Gonna take you down
Sizleri yerlere sereceğim

All, all my hate cannot be bound
Kustuğum nefretin sonu gelemez

I will not be drowned by your thoughtless scheming
Bencil entrikalarınızın beni boğmasına izin vermeyeceğim

So you can try to tear me down
Beni mahvetmeye çalışabilirsiniz

Beat me to the ground
Yerden yere vurmaya

I will see you screaming
Ama asıl ben sizin canınıza okuyacağım

All, all my hate cannot be bound
Kustuğum nefretin sonu gelemez

I will not be drowned by your thoughtless scheming
Bencil entrikalarınızın beni boğmasına izin vermeyeceğim

So you can try to tear me down
Beni mahvetmeye çalışabilirsiniz

Beat me to the ground
Yerden yere vurmaya

I will see you screaming
Ama asıl ben sizin canınıza okuyacağım