Sweet Sacrifice
It’s true, we’re all a little insane
Bizim küçük birer çılgın olduğumuz doğru
but its so clear now that I’m unchained
ama zincirlerimden kurtulduğum dogru
fear is only in our minds
Korku sadece aklımızda
taking over all the time
bütün zamanı ele geçiriyor
fear is only in our minds but its taking over all the time
Korku sadece aklımızda ama bütün zamanı ele geçiriyor
you poor sweet innocent thing
seni tatlı zavallı masum şey
Dry your eyes and testify
gözlerini kurula ve doğruyu söyle
you know you live to break me- don’t deny
beni bitirmek için yaşadığını biliyorsun-inkar etme
sweet sacrifice
küçük kurban
One day I’m gonna forget your name
bir gün adını unutacağım
and one sweet day, you’re gonna drown in my lost pain
ve bir gün, kendi kayıp acılarında boğulacaksın
fear is only in our minds
Korku sadece aklımızda
taking over all the time
bütün zamanı ele geçiriyor
fear is only in our minds but its taking over all the time
Korku sadece aklımızda ama bütün zamanı ele geçiriyor
Dry your eyes and testify
gözlerini kurula ve doğruyu söyle
you know you live to break me- don’t deny
beni bitirmek için yaşadığını biliyorsun-inkar etme
and oh you love to hate me don’t you, honey?
ve benden nefret etmek için yaşadın, değil mi tatlım?
I’m your sacrifice.
Ben senin kurbanınım
[I dream in darkness
Karanlıkta hayal kurarım
I sleep to die
Ölmek için uyurum
erase the silence
Sessizliği yok et
erase my life
Hayatımı sil
our burning ashes
Bizim yanan küllerimiz
blacken the day
günümü karart
a world of nothingness
bir yokluk dünyası
blow me away
beni yok et]
do you wonder why you hate?
Neden nefret ettiğini merak ediyor musun?
are you still too weak to survive your mistakes?
Hatalarından kurtulmak için hala zayıf mısın?
you poor sweet innocent thing
seni tatlı zavallı masum şey
Dry your eyes and testify
gözlerini kurula ve doğruyu söyle
you know you live to break me- don’t deny
beni bitirmek için yaşadığını biliyorsun-inkar etme
sweet sacrifice
Küçük kurban
Call Me When You’re Sober
[Don’t cry to me
Bana gelip ağlama
If you loved me,
Beni sevseydin,
You would be here with me.
Burada benimle birlikte olurdun
You want me,
Beni istiyorsan,
Come find me.
Gel bul beni
Make up your mind.
Kararını ver ]
Should I let you fall?
Düşmene izin vermeli miyim?
Lose it all?
Her şeyi kaybetmene?
So maybe you can remember yourself.
Böylece belki kendini hatırlayabilirsin
Can’t keep believing,
İnanmayı sürdüremem,
We’re only deceiving ourselves.
Sadece kendimizi kandırıyoruz
And I’m sick of the lie,
Ve ben yalandan bıktım,
And you’re too late.
Ve sen çok geç kaldın.
Nakarat
Couldn’t take the blame
Suçu üstlenemiyorsun
Sick with shame.
Utancından hasta oldun
Must be exhausting to lose your own game.
Kendi oyununu kaybetmek yorucu olmalı.
Selfishly hated
Bencilce nefret ettin
No wonder you’re jaded.
Şüphesiz bitkinsin.
You can’t play the victim this time,
Bu kez kurbanı oynayamazsın,
And you’re too late.
Ve sen çok geç kaldın.
Nakarat
You never call me when you’re sober.
Beni hiç ayıkken aramıyorsun.
You only want it cause it’s over,
Bunu sadece bitmiş olduğu için istiyorsun
It’s over.
Artık bitti.
How could I have burned paradise?
Cenneti nasıl yakmış olabilirim?
How could I – you were never mine.
Nasıl? Sen asla benim olmadın
Nakarat
Weight Of The World
Feels like the weight of the world
Dünyanın ağırlığını hisseder gibiyim
like God in heaven gave me a turn
Cennetteki tanrı gibi bir şans daha ver bana
don’t cling to me, I swear I can’t fix you
Sakın bana tutunma, yemin ederim sana yardım edemem
still in the dark, can you fix me?
Hala karanlıktayım, bana yardım edermisin?
freefall, freefall, all through life
Bütün yaşam boyunca serbest düşüş, serbest düşüş
If you love me, then let go of me
Eğer beni seviyorsan, gitmeme izin ver
I wont be held down by who I used to be
Eskiden olduğum kişi tarafından alıkonulmayacağım
she’s nothing to me
o bir hiç bana göre
Feels like the weight of the world
Dünyanın ağırlığını hisseder gibiyim
like all my screaming has gone unheard
duyulmamış her çığlığım gibi
and ohm I know you don’t believe in me
ve evet biliyorum bana inanmıyorsun
safe in the dark, how can you see?
karanlıkta güvendesin nasıl görebilirsin?
freefall, freefall, all through life
Bütün yaşam boyunda serbest düşüş, serbest düşüş
If you love me, then let go of me
Eger beni seviyorsan, gitmeme izin ver
I wont be held down by who I used to be
Eskiden olduğum kişi tarafından alıkonulmayacağım
If you love me, then let go of me
Eger beni seviyorsan, gitmeme izin ver
I wont be held down by who I was
Eskiden olduğum kişi tarafından alıkonulmayacağım
If you love me, then let go of me
Eger beni seviyorsan, gitmeme izin ver
I wont be held down by who I used to be
Eskiden olduğum kişi tarafından alıkonulmayacağım
Lithium
Lithium – don’t want to lock me up inside
Lityum – kendimi içerden kilitlemek istemiyorum
lithium – don’t want to forget how it feels without
Lityum- onsuz nasıl hissettiğimi unutmak istemiyorum
lithium – I want to stay in love with my sorrow
Lityum – Kederimle başbaşa kalmak istiyorum
oh but God I want to let it go
Oh yüce tanrım onun gitmesine izin vermek istiyorum
come to bed, don’t make me sleep alone
yatağa gel, beni yanlız uyutma
Couldn’t hide the emptiness you let it show
Senin yaptığın boşlukta saklanmayı beceremedim
Never wanted it to be so cold
Asla bu denli soğuk olmasını istemedim
Just didn’t drink enough to say you love me
Seni sevdiğimi söylemek icin yeterince sarhoş olmadım
I can’t hold on to me
Artık devam edemiyorum
wonder what’s wrong with me
benim neyim olduğunu merak ediyorum
Lithium – don’t want to lock me up inside
Lityum – kendimi içerden kilitlemek istemiyorum
lithium- don’t want to forget how it feels without
Lityum – onsuz nasıl hissettiğimi unutmayı istemiyorum
lithium- I want to stay in love with my sorrow
Lityum – Kederimle başbaşa kalmak istiyorum
Don’t want to let it lay me down this time
bu zamanda bana yüklenmesine izin vermek istemiyorum
drown my will to fly
uçmak için benim isteklerimi boğuyorum
here in the darkness I know myself
burada karanlıkda kendimi tanıyorum
can’t break free until I let it go
Onun gitmesine izin verene kadar özgür olamayacağım
let me go
gitmeme izin ver
Darling, I forgive you after all
Sevgilim herşeye rağmen seni affettim
anything is better than to be alone
yanlız olmaktan daha iyidir
and in the end I guess I had to fall
ve sonunda sanırım pes etmek zorundayım
always find my place among the ashes
her zaman yakılmış cesedin küllerinde yerimi bulmalıyım
I can’t hold on to me
Artık devam edemiyorum
wonder what’s wrong with me
benim neyim olduğunu merak ediyorum
Lithium – don’t want to lock me up inside
Lityum – kendimi içeriden kilitlemek istemiyorum
lithium- don’t want to forget how it feels without
Lityum – onsuz nasıl hissettiğimi unutmayı istemiyorum
lithium – I want to stay in love with my sorrow
Lityum – Kederimle başbaşa kalmak istiyorum
oh but God I want to let it go
Oh yüce tanrım onun gitmesine izin vermek istiyorum
Cloud Nine
If you want to live, let live
Eğer yaşamak istiyorsan, yaşa
if you want to go, let go
eğer gitmek istiyorsan, git
I’m not afraid to dream- to sleep, sleep forever
Rüya görmekten korkmuyorum ve uyumaktan da sonsuza kadar uyumaktan da
I don’t need to touch the sky
Gökyüzüne dokunmaya ihtiyacım yok
I just want to feel that high
Sadece o yüksekliği hissetmek istiyorum
and you refuse to lift me
ve sen beni yukarı kaldırmayı istemiyorsun
guess it wasn’t real after all
sanırsam yaşananlar gerçek değildi
guess it wasn’t real all along
sanırım bütün olanlar gerçek bile değildi
If I fall and all is lost
Eğer düşersem ve herşey kaybolursa
its where I belong
orası benim ait olduğum yer
If you want to live, let live
Eğer yaşamak istiyosan, yaşa
if you want to go, let go
eğer gitmek istiyorsan, git
I’m never gonna be your sweet, sweet surrender
Ben asla sana tatlı bir şekilde teslim olmayacağım
guess it wasn’t real after all
sanırsam yaşananlar gerçek değildi
guess it wasn’t real all along
sanırım bütün olanlar gerçek bile değildi
If I fall and all is lost
Eğer düşersem ve herşey kaybolursa
no light to lead the way
yolu gösterecek ışık olmazsa
remember that all alone is where I belong
yalnızlığın benim ait olduğum yer olduğunu hatırla
In a dream
Bir rüyada
will you give your love to me
bana aşkını verebilecek misin
beg my broken heart to beat
kırılmış kalbime atması için yalvar
save my life
hayatımı kurtar
change my mind
ve aklımdakileri değiştir
If I fall and all is lost
Eğer düşersem ve herşey kaybolursa
no light to lead the way
yolu gösterecek ışık olmazsa
remember that all alone is where I belong
yalnızlığın benim ait olduğum yer olduğunu hatırla
Snow White Queen
stop light lock the door
ışıkları söndür kapıları kilitle
don’t look back
arkana bakma
undress in the dark
karanlıkta soyun
and hide from you
ve kendinden
all of you
bütün benliğinden saklan
You’ll never know the way your words have haunted me
Senin kelimelerinin beni nasıl ele geçirdiğini bilemezsin
I can’t believe you’d ask these things of me
Bunları bana soracağına inanamıyorum
you don’t know me
Beni tanımıyorsun
You belong to me
Bana aitsin
my snow white queen
benim pamuk prensesim
there’s nowhere to run, so lets just get it over
gidecek yer yok, bu yüzden üstesinden gelelim
soon I know you’ll see
yakında beni göreceğini biliyorum
you’re just like me
Tıpkı benim gibisin
don’t scream anymore my love, cause all I want is you
artık bağırma aşkım, çünkü tek istediğim sensin
Wake up in a dream
Rüyanda uyan
frozen fear
donmuş korkulardan
all your hands on me
bütün ellerin üzerimde
I can’t scream
Bağıramıyorum
I can’t escape the twisted way you think of me
Benim hakkında düşündüğün delice yollardan kaçamıyorum
I feel you in my dreams and I don’t sleep
Seni rüyalarımda hissediyorum ve uyumuyorum
You belong to me
bana aitsin
my snow white queen
benim pamuk prensesim
there’s nowhere to run, so lets just get it over
gidecek yer yok, bu yüzden üstesinden gelelim
soon I know you’ll see
yakında beni göreceğini biliyorum
you’re just like me
Tıpkı benim gibisin
don’t scream anymore my love, cause all I want is you
artık bağırma aşkım, çünkü tek istedigim sensin
I can’t save your life
hayatını kurtaramam
though nothing I bleed for is more tormenting
uğruna kan döktüğüm hiç birşey bu kadar acı olmasa da
I’m losing my mind and you just stand there and stare as my world divides
Aklımı kaçırıyorum ve sen sadece orada duruyorsun ve benim dünyamı parçalara bölecek şekilde bakıyorsun
You belong to me
bana aitsin
my snow white queen
benim pamuk prensesim
there’s nowhere to run, so lets just get it over
gidecek yer yok, bu yüzden üstesinden gelelim
soon I know you’ll see
yakında beni göreceğini biliyorum
you’re just like me
tıpkı benim gibisin
don’t scream anymore my love, cause all I want is you
Artık bağırma aşkım, çünkü tek istediğim sensin
Lacrymosa
Out on your own
Dışarıda kendi başınasın
cold and alone again
Soğuk ve yalnız yine
can this be what you really wanted, baby?
istedigin gerçekten bu muydu bebeğim?
Blame it on me
Suçu bana yükle
set your guilt free
suçunu özgür bırak
nothing can hold you back now
Artık hiç bir şey seni geri tutamaz
Now that you’re gone
Artık gittin
I feel like myself again
Tekrardan kendim gibiyim
grieving the things I can’t repair and willing …
Onaramayacağım ve istemeyeceğim şeylerden acı çekiyorum …
to let you blame it on me
suçu benim üstüme atmana
and set your guilt free
suçluluğu özgür kılmana izin verdim
I don’t want to hold you back now love
Artık seni burada tutmak istemiyorum aşkım
I can’t change who I am
Artık kendimi değiştiremem
not this time, I wont lie to keep you near me
Bu zamandan sonra seni yanımda tutmak icin yalan söylemeyeceğim
and in this short life, there’s no time to waste on giving up
ve bu kısa hayatta vazgeçmek için vakit yok
my love wasn’t enough
aşkım yeterli değildi
and you can blame it on me
ve suçu bana yükleyebilirsin
just set your guilt free, honey
sadece suçluluğunu özgür bırak, tatlım
I don’t want to hold you back now love
Seni burada tutmak istemiyorum artık, aşkım
Like You
Stay low
Alçakta kal
soft, dark, and dreamless
yumuşak, karanlık ve hayalsiz
far beneath my nightmares and loneliness
kabuslarımın ve yalnızlığımın altında
I hate me
Kendimden nefret ediyorum
for breathing without you
sensiz nefes aldığım için
I don’t want to feel anymore for you
Artık senin için hissetmek istemiyorum
grieving for you
senin yüzünden acı çekmeyi
I’m not grieving for you
Senin için acı çekmiyorum
nothing real love can’t undo
gerçek aşktan başka hiç birşey bunu çözemez
and though I may have lost my way
ve yolumu kaybetmiş olabilsem de
all paths lead straight to you
bütün yollar sana çıkıyor
I long to be like you
Senin gibi olmayı çok istiyorum
lie cold in the ground like you
senin gibi yerde yatmayı
Halo
Nur
blinding wall between us
aramızdaki duvarı görünmez yapıyor
melt away and leave us alone again
eriyor ve bizi tekrar yalnız bırakıyor
humming, haunted somewhere out there
vızıltılar var, dışarılarda bir yer perilenmiş
I believe our love can see us through in death
aşkımızın ölümde de bizi göreceğini inanıyorum
I long to be like you
senin gibi olmak istiyorum
lie cold in the ground like you
senin gibi soğukta yere uzanmak
there’s room inside for two and I’m not grieving for you
içeride ikimiz için bir oda var ve senin için acı çekmiyorum
I’m coming for you
Senin için geliyorum
You’re not alone
Yalnız değilsin
no matter what they told you you’re not alone
sana ne dedikleri umrumda değil, yalnız değilsin
I’ll be right beside you forevermore
sonsuza kadar senin yanında olacagım
I long to be like you
senin gibi olmak istiyorum
lie cold in the ground like you
soğukta yere uzanmak istiyorum
there’s room inside for two and I’m not grieving for you
içerde ikimiz için bir oda var ve senin için acı çekmiyorum
and as we lay in silent bliss
ve biz sessiz bir mutluluğun içinde yatarken
I know you remember me
Beni hatırladıgını biliyorum
I long to be like you
Senin gibi olmak istiyorum
lie cold in the ground like you
soğukta yere uzanmak istiyorum
there’s room inside for two and I’m not grieving for you
içeride ikimiz için bir oda var ve senin için acı çekmiyorum
I’m coming for you
senin için geliyorum
Lose Control
You don’t remember my name
Adımı hatırlamıyorsun
I don’t really care
Umrumda değil
can we play the game your way?
Oyunu istediğin gibi oynayabilir miyiz?
can I really lose control?
Gerçekten kontrolümü kaybedebilir miyim?
just once in my life
Sadece hayatımda bir kere
I think it’d be nice
Gerçekten güzel olacağını düşünüyorum
just to lose control- just once
Sadece kontrolü kaybetmek-sadece bir kere
with all the pretty flowers in the dust
Toz içindeki sevimli çicekler ile
Mary had a lamb
Mary’nin bir kuzusu vardı
his eyes black as coals
kömür gibi kara gözü olan
if we play very quiet, my lamb
eğer sessizce oynarsak, kuzum
Mary never has to know
Mary asla bilmek zorunda degil
just once in my life
Hayatımda bir defa
I think it’d be nice
Gerçekten güzel olacağını düşünüyorum
just to lose control- just once
Sadece kontrolü kaybetmek-sadece bir kere
if I cut you down to a thing I can use
eğer seni kullanabileceğim bir şeye ayırırsam
I fear there will be nothing good left of you
Korkarım geriye senden iyi hiç bir şey kalmayacak
The Only One
When they all come crashing down- midflight
Hepsi çakılmaya başladığında
you know you’re not the only one
sen tek olmadığını anlayacaksın
when they’re so alone they find a back door out of life
onlar çok yanlız olduğunda, hayattan kaçmak için bir arka kapı bulacaklar
you know you’re not the only one
biliyorsun ki yanlız değilsin
We’re all grieving
Hepimiz yas tutuyoruz
lost and bleeding
kaybolmuş ve kanıyoruz
All our lives
Hayatlarımız
we’ve been waiting
bekliyoruz ki
for someone to call our leader
birinin liderimizi çağırmasını
all your lies
senin bütün yalanların
I’m not believing
ben onlara inanmıyorum
heaven shine a light down on me
cennet, üstüme bir ışık parlamasını sağla
So afraid to open your eyes- hypnotized
Gözlerini açmak için o kadar korkuyorsun ki- hipnotize olmuşsun
you know you’re not the only one
tek olmadığını biliyorsun
never understood this life
bu hayatı hiç bir zaman anlayamadın
and you’re right I don’t deserve but you know I’m not the only one
ve haklısın ben haketmiyorum ama sen de biliyorsun ki tek ben yokum
We’re all grieving
Hepimiz yas tutuyoruz
lost and bleeding
kaybolmuş ve kanıyoruz
All our lives
Hayatlarımız
we’ve been waiting
bekliyoruz ki
for someone to call our leader
birinin liderimizi çağırmasını
all your lies
senin bütün yalanların
I’m not believing
ben onlara inanmıyorum
heaven shine a light down on me
cennet, üstüme bir ışık parlamasını sağla
Don’t look down
aşağıya bakma
don’t look into the eyes of the world beneath you
dünyanın gözlerine kendi etkin altında bakma
don’t look down, you’ll fall down,
aşağıya bakma, düşeceksin,
you’ll become their sacrifice
onların kurbanı olacaksın
right or wrong
doğru ya da yanlış
can’t hold onto the fear that I’m lost without you
seninle kaybolmuş olmanın verdiği korkuya tutunamam
if I can’t feel, I’m not mine,
eğer hissetmezsem kendimin değilimdir,
I’m not real
ben gerçek değilim
All our lives
hayatlarımız
we’ve been waiting
beklemekteyiz
for someone to call our leader
birinin liderimizi çağırmasını
all your lies
bütün yalanların
I’m not believing
benim inanmadığım
heaven shine a light down on me
cennet üzerime ışık tutsun
Your Star
I can’t see your star
Yıldızını göremiyorum
I can’t see your star
Yıldızı göremiyorum
though I patiently waited, bedside, for the death of today
Bugünün bitişini yatağımın yanında sabırlıca beklesemde
I can’t see your star
Yıldızını göremiyorum
the mechanical lights of Lisbon frightened it away
Lisbon’un mekanik ışıkları onu korkutuyor
and I’m alone now
ve şimdi yanlızım
me and all I stood for
ben ve beklediğim her şey
we’re wandering now
arıyoruz şimdi
all in parts in pieces, swim lonely
parçalardaki ve bölümlerdeki herşey, yalnız yüzüyor
find your own way out
kendi yolunu bul
I can’t see your star
Yıldızını göremiyorum
I can’t see your star
Yıldızını göremiyorum
how can the darkness feel so wrong?
karanlık nasıl bu kadar yanlız hisseder?
and I’m alone now
şimdi yalnızım
me and all I stood for
ben ve beklediğim her şey
we’re wandering now
doğru yoldan sapıyoruz şimdi
all in parts in pieces, swim lonely
parçalardaki her şey, yalnız yüz
find your own way out
kendi yolunu bul
So far away
çok uzakta
its growing colder without your love
senin sevgin olmadığında soğuk daha da fazla oluyor
why can’t you feel me calling your name?
neden ismini çağırdığımı hissetmiyorsun?
can’t break the silence
sessizliği yok edemiyorum
its breaking me
o beni yok ediyor
all my fears turn to rage
bütün korkularım öfkeye döndü
and I’m alone now me
ve şimdi yanlızım
and all I stood for
ve beklediğim her şey
we’re wandering now
arıyoruz şimdi
all in parts and pieces, swim lonely
parçalardaki ve bölümlerdeki her şey, yalnız yüzüyor
find your own way out
kendi yolunu bul
All That I’m Living For
All that I’m living for
Uğruna yaşadığım her şey
all that I’m dying for
Uğruna öldüğüm her şey
all that I can’t ignore alone at night
Gece yalnızken inkar edemediğim her şey
I can feel the night beginning
Gecenin başlangıcını hissedebiliyorum
separate me from the living
yaşamdan beni ayırıyor
understanding me
beni anlıyor
after all I’ve seen
gördüklerimden sonra
find the words to make me better
beni iyi etmek için kelimeler bul
if I only knew how to pull myself apart
kendimden uzaklaşmayı nasıl yapacağımı bilseydim eğer
All that I’m living for
Uğruna yaşadığım her şey
all that I’m dying for
Uğruna öldüğüm her şey
all that I can’t ignore alone at night
Gece yalnızken inkar edemediğim her şey
all that I’m wanted for
istedigim her şey
although I wanted more
daha fazla istesemde
lock the last open door- my ghosts are gaining on me
Son açık kapıyı da kilitle – hayaletlerim geliyor.
I believe that dreams are sacred
Bu rüyaların kutsal olduğuna inanıyorum
take my darkest fears and play them
Bütün karanlık duygularımı alıyor ve onlarla oynuyor
like a lullaby
bir ninni gibi
like a reason why
bir neden gibi
like a play of my obsessions
takıntılarımın oyunu gibi
make me understand the lesson
konuyu anlamama yardım et
so I’ll find myself
Bu sayede kendimi bulacağım
so I wont be lost again
Böylece tekrar kaybolmayacağım
All that I’m living for
Uğruna yaşayabileceğim her şey bu
all that I’m dying for
Uğruna ölebileceğim her şey bu
all that I can’t ignore alone at night
Gece yalnızken önemsemeyeceğim her şey
all that I’m wanted for
İstediğim her şey
although I wanted more
daha fazlasını istesemde
lock the last open door- my ghosts are gaining on me
Son açık kapıyı da kilitle -hayaletlerim geliyor.
Guess I thought I’d have to change the world
Dünyayı değiştirmek zorunda olduğumu düşünmüştüm
to make you see me
Görmeni sağlamak için
to be the one
Tek kişi olmak için
I could have run forever
sonsuza kadar koşabilirdim
but how for would I have come
Ama ne kadar uzağa gidebilirim?
without mourning your love?
Aşkının yasını tutmadan?
All that I’m living for
Uğruna yaşayabileceğim her şey bu
all that I’m dying for
Uğruna ölebileceğim her şey bu
all that I can’t ignore alone at night
Gece yanlızken umursamayacağım her şey
all that I’m wanted for
istediğim her şey
although I wanted more
daha fazlasını istesemde
lock the last open door- my ghosts are gaining on me
Son açık kapıyı da kilitle – hayaletlerim geliyor.
should it hurt to love you?
seni sevmek canımı yakmalı mı?
should I feel like I do?
Şimdiki gibi mi hissetmeliyim?
should I lock the last open door
son açık kapımı kilitlemeli miyim?
my ghosts are gaining on me
Hayaletlerim bana geliyor
Good Enough
Under your spell again
Tekrar senin büyün altındayım
I can’t say no to you
Sana hayır diyemiyorum
crave my heart and its bleeding in your hand
Kalbim senin için deli oluyor ve avuçlarında kanıyor
I can’t say no to you
Hayır diyemiyorum
Shouldn’t have let you torture me so sweetly
Yavaşça işkence yapmana izin vermeli miyim?
now I can’t let go of this dream
Şimdi bu rüyadan uyanamıyorum
I can’t breathe but I feel
Nefes alamıyorum ama hissediyorum
Good enough
Yeterince iyi
I feel good enough for you
Senin için yeterince iyi hissediyorum
Drink up sweet decadence
Yok oluşumu yavaşça içiyorum
I can’t say no to you
Sana hayır diyemiyorum
and I’ve completely lost myself and I don’t mind
Tamamen kendimi kaybettim ama umrumda değil
I can’t say no to you
Sana hayır diyemiyorum
Shouldn’t have let you conquer me completely
Tamamen beni zapt etmene izin vermeli miyim?
now I can’t let go of this dream
Şimdi bu rüyadan uyanamıyorum
can’t believe that I feel
İnanmıyorum ama hissediyorum
Good enough
Yeterince iyi
I feel good enough
Yeterince iyi hissediyorum
its been such a long time coming, but I feel good
Çok zaman geçti ama iyi hissediyorum
and I’m still waiting for the rain to fall
Hala yağmurun yağmasını bekliyorum
pour real life down on me
Gerçek hayatı bana vermesi için
cause I can’t hold on to anything this good enough
Yeterince iyi olan hiç bir şeye devam edemiyorum
am I good enough
Yeterince iyi miyim
for you to love me too?
beni sevmen için?
so take care what you ask of me
Bana sorduğun şeye dikkat et
cause I can’t say no
Çünkü hayır diyemiyorum