Röportajlar

Amy Lee, Geçen Perşembe Canlı Bir Video Stream’de Hayranlardan Gelen Soruları Cevapladı

Kaydedilmiş videolardan en iyisini yukarıdaki videoda bulabilirsiniz. Ses kalitesi fazla iyi olmadığından bazı şeyleri anlayamadık, bu nedenle bazı bilgi eksiklikleri olabilir ama elimizden gelenin en iyisini yaptık. [İlk soru ve cevabın başı eksik.] O zamandan gelen bir sürü şarkı var. Özgürlük. Eve, Evanescence’e ve sizlere dönmenin verdiği yoğun his. Bu büyük bir tema. Büyük ihtimalle albümün grubun ismini taşımasının benim için en büyük nedeni. Evanescence ve sizlerle olan ilişkim hakkında olması.

Opera müzik dinler misiniz?

Evet, aslında bu benim hep doğum günlerimde aldığım bir hediye. Kocamla güzel bir yemeğe ve sonra da operaya gideriz. O pek opera sevmiyor o yüzden sadece doğum günlerimde ikna edebiliyorum. Benim özel Amy anım.

Meksikalı hayranlarınızda en çok neyi seviyorsunuz?

Tutkularını seviyorum, hep çok enerjiksiniz, rock müziğini çok seviyorsunuz. Buraya konser vermeye geldiğimizde hep bu enerjiyi hissedebiliyoruz, hep unutulmayacak bir anı oluyor. Burada konsere çıktığımızda içimizdeki her şeyi salıverebiliyoruz. Tabii, bir rock grubu olarak, bunu çok istiyoruz.

“What You Want” videosu hakkında bize bir şeyler söyleyebilir misiniz?

Video hakkında çok şeyi açığa vurmak istemiyorum ama New York’ta şehirde çekeceğiz. Şunu söyleyeyim: “The Open Door” ve öncesinde, en çok “The Open Door”da, videolar çok fantastik öğelere sahipti, başka dünyada veya bir peri masalında gibilerdi. Bu sefer, en azından “What You Want” için, daha gerçekçi bir şeyler yapmanın daha havalı olacağını düşündük. Grup olarak gerçek tarihimizi ve kendi gerçek hallerimizi göstermek yani. İçyüzünü anlamanız için bu kadar söyleyeceğim.

Evanescence’in Kasım’da Almanya’ya geleceği doğru mu?

Kasım hakkında, tam olarak hangi ülkelere gideceğimiz hakkında tam emin değiliz ama bir Avrupa turnesi yapacağız ve büyük ihtimalle Almanya gideceğimiz ilk yerlerden olacak. Ekim’in sonları, Kasım’ın başları, evet. Sizi göreceğiz herhalde.

Brezilya’ya, Rock in Rio dışında da gelecek misiniz?

Güney Amerika’da konser vermeye bayılıyoruz, Brezilya konser vermek istediğimiz tek ülke değil ama yine oraya gitmeyi istiyoruz. Bu albüm için kesinlikle bir Güney Amerika turnesi plânlıyoruz. Yani sizi yakında göreceğiz.

Steve [Lillywhite] ile yazdığınız tekno şarkılara ne oldu?

Hep elektronik müzik sevmişimdir, uzun zamandır grup üzerinde bir etkisi vardı. Aslında tekno diyebileceğiniz bir şarkı hiç yazmadım ama yazış sürecinde elektro büyük bir etkiye sahipti. O dönemden bazı şarkılar albümde var ama onlar üzerinde grupla da çok çalıştık. Yani her taraftan müzik var. Bazı şarkılar grupla başladı, bazıları o dönemden geldi, yani bilgisayarda sentezleme ve programlama döneminden. Yani o etkileri duyabilirsiniz hâlâ. Ancak albüm tam bir grup albümü oldu artık, daha önce sözleri yazarken olduğundan çok daha fazla oldu. Arkadaşlarla çalıştığım için oldu bu, onlar da kendi kalplerini koydular albüme. O müzikten birazını duyacaksınız albümde.

Albümde en çok etkisi olan şey neydi?

Albümde en büyük etkiye sahip olan müziğin ne olduğunu söylemek zor. O dönemde bir sürü farklı türden müzik dinliyordum, tek bir şey yoktu. Gerçekten bizim olan, orijinal, yeni bir yerden gelen bir şeyler yaratmak istedim. O dönemlerde neler dinliyordum… Passion Pit, MGMT, Portishead, Deftones, Alice in Chains’in yeni albümü… Başka… Hep müzik dinliyorum. Şu anda en çok kendi albümümüzü dinliyorum çünkü şu an tüm hayatım onun etrafında dönüyor ve çok seviyorum!

Kayıt sürecinde en zor olan şey neydi?

Kayıt sürecinde en zor olan şey… Enstrüman olarak düşünürsek, harp. Harp çalıyorum, biliyorsunuz ve çalması çok zor bir enstrüman ama çok eğleniyorum; eğlenceli bulmamın nedeninin de zor olması olduğunu düşünüyorum aslında. Sanırım bunu düzenlemek, şarkılara koymak en çok zaman alan şeydi. Ancak tüm şarkılarda harp yok, sadece birkaç dizede. Bence çalması en zor olan kısımlar buydu. Şarkı söyleyişimi düşünürsem, bazı şarkılar çok, ahh! Söyleyebildiğim en yüksek notalarda söylüyordum hep, öyle yani.

Hangi grupları dinliyorsun, favorin ne?

Ona daha iki dakika önce cevap verdim. İşte yine o gruplar. Deftones, Depeche Mode, Alice in Chains, en çok kendi albümümüz. Başka… Düşünemiyorum, üzgünüm, yapamadım!

Sizce yeni albümü dinlediklerinde hayranlar ne düşünecek?

Bence çok seveceksiniz. Duymanız için çok heyecanlıyım. Şarkıları yaparken, geri dinlediğimizde hep “Hayranlar buna bayılacak”, “Hayranların bunu duyması için sabırsızlanıyorum!” dediğimiz anlar oldu. Biz çok seviyoruz ve umarım siz de bizim kadar seversiniz. Ben şarkı yapmaya çalışırken hep kendi favorim olacak şeyler yapmaya çalışırım, hep bunun için çalıştım ve şu ana kadar işe yaradı. Umarım seversiniz. Bence seveceksiniz.

Artık Tim size yardım ettiğine göre şarkı sözlerinden ne bekleyebiliriz?

Tim hiç şarkı sözü yazmadı ama bence kastettiğin müzikti çünkü bu Tim’in bizimle ilk kayıt dönemi. Bence onun tarzı bayağı kendini gösteriyor. Tüm grup üyelerinin albümde kendi dilimlerini attıkları yerler var. Tim’le şarkı yazmak harikaydı, beraber çok çalıştık. “Your Love”ı beraber yazdık, sanırım sizler bunu zaten biliyorsunuz. Bu sefer bestelemede çok daha fazla rol aldı. Bilmiyorum, açıklaması zor. O bir California adamı ve bir California tadı var, çok harika. Tam olarak anlatması zor ama duyacaksınız, duyunca anlayacaksınız. Yazdığı şeyler de harika! Çok iyiler.

Hayranlarınızın sadakati hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hayranlarımızın sadakatine inanamıyorum. Çok uzun zaman oldu ve bugün Meksikalı hayranlarımızı, beni internetten izleyenleri, tweet’leyenleri ve geçen yıldan beri yapılan, özellikle yakınlaştığımız için geçen aydan beri yapılanları, harika şeyleri gördükçe… Daha fazla çalışmak istememizi sağlıyorsunuz. Bizi çok çok mutlu ve havalı yapıyor. Özellikle bugünlerde her şey albümler ve gruplarla değil de şarkılarla alakalı olduğu için. Kendilerini hayat boyu gören hayranlarımız olduğu için kendimi çok şanslı hissediyorum. Siz de bizim gibi uzun dönem için buradasınız. Geri döndüğümüz için çok harika ve tatmin edici bir duygu hissettiriyorsunuz. Yanımızda kaldığınız ve yaptıklarımızı beğendiğiniz için teşekkürler. Tamam, bu son soruydu sanırım. Teşekkürler arkadaşlar, umarım yakında turda hepinizi her yerde görürüz. Tüm dünyayı dolaşacağız, yani hepinizi bizzat görebileceğiz. Teşekkürler.

image

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir