Röportajlar

Metal Hammer Röportajı

Within Temptation’dan Sharon den Adel ve Evanescence’dan Amy Lee: Metal müziğin ileri gelen kadın müzisyenleri ile sohbet

Sharon den Adel ve Amy Lee, 21. yüzyıl metalinin en ikonik figürlerinden ikisi. Within Temptation ve Evanescence güçlerini birleştirmeye hazırlanırken, bizler kariyerleriyle ilgili röportajları vermeleri için dünyada bir ilk olarak bu liderleri bir araya getirdik.
Sharon den Adel & Amy Lee

Yarısı rock ve metal festivali. Yarısı… klasik araba gösterisi? Aarburg, İsviçre’deki Riverside Open Air kesinlikle Avrupa festivalleri arasındaki en eşsiz olanlarından biri. Ve bu yıl, 10.000 metal hayranının ve eski model araba kaputlarına sarılmış 50’li yılların pin-up kızlarının bir arada olduğu tuhaf bir topluluğun ortasında tarih yazıldı.

Within Temptation ve Evanescence ilk defa birlikte sahne aldılar ve haftasonu final gecesinin yıldızı oldular.

Bugün yıldızlar tekrar bir araya geliyor. Tarihi performanslarından dört gün sonra ve Metal Hammer, Within Temptation’dan Sharon den Adel ve Evanescence’den Amy Lee ile bir araya geldi.  Amy, grubun bu gece çaldığı Çek Cumhuriyeti, Brno’daki otelinden bize telefonla katıldı.

Sharon ise hattın diğer ucunda, Hollanda’daki evinden katılıyor. Her iki taraf da yüksek enerjileriyle bir Avrupa Turnesi’nin ortasındalar.
Birbirlerini sıcak bir şekilde selamlıyorlar ve birbirlerinin seslerini duymaktan dolayı memnunlar.

Her iki grup da 90’ların sonunda kuruldu ancak 2000’lerin başında kırılmalarını yaşadı. Rock’taki aşırı eril bir döneminde ve ana akım aşırı cinselleştirilmiş pop yıldızları tarafından yönetildiğinde, Sharon ve Amy, kadın sanatçının anlamını yeniden tanımlayarak binlerce metal hayranına ilham verdi. 2003 yılında, nu-metal’in saltanatı sona ererken, Evanescence nu-goth ulusal marşı olan Bring Me To Life ile İngiltere ve ABD’nin ana akım listelerini salladı.

İlk albümleri Fallen, 17 milyon kopya sattı ve iki Grammy (En İyi Yeni Sanatçı ve En İyi Hard Rock Performansı) ödülü kazandı. Within Temptation’ın atılımı o kadar dramatik değildi, ancak 2004’te Avrupa çapında listelerde ilk beşe giren The Silent Force ile asıl yarışa girmiş oldular.

O zamandan beri, sürekli olarak beğenilen ve alkışlanan bir albüm akışı yayınlayarak modern metalin en önemli gruplarından biri haline geldiler. Nightwish ile birlikte senfonik metali bu oyuna dahil ettiler.

Şimdi ise tarihte ilk defa, Within Temptation ve Evanescence gelecek bahar Londra’nın en büyük arenası O2’nun da dahil olduğu inanılmaz bir tura çıkıyorlar.

Yani, açıkçası, konuşulması gereken çok şey var.  Birbirlerinin kariyerlerinden ve deneyimlerinden, metalin yirmi yıl önce sahneye çıktıklarından beri nasıl değiştiğine kadar… Sharon ve Amy o zamandan bu yana oldukça paralel yollar çizmiş olsalar da, şimdiye kadar hiç bir zaman birlikte röportaj yapmadılar.

Sharon den Adel & Amy Lee

Bu hafta ilk defa birlikte sahne aldınız, fakat gerçekten ilk ne zaman tanıştınız?

Sharon: “Geçen sene tanıştık… Ekim gibiydi. Değil mi, Amy?

Amy: “Tam olarak hatırlamıyorum ama geçen seneydi. Within Temptation olarak çok tatlılardı ve konserlerimizden birine gelmişlerdi.”

Sahi mi? Yollarınızın daha önce kesişmemiş olması ilginç.

Sharon: “Daha önce tanışmamamız çok garip, ama bunun [nihayet] gerçekleşmesinden dolayı çok memnunum. Uzun yıllar sonra da olsa onunla tanışmaktan mutlu oldum. Daha önce hiç tanışmadığınız birinden ne bekleyeceğinizi bilmiyorsunuz, ama gerçekten çok güzel bir görüşme yaptık.”

Amy: “Daha ilk beş dakika içinde hayatın anlamı hakkında konuşmaya başladık.  Bu güzel, savunmasız konuşma – en azından sonunda sana karşı güvenli bir savunmasızlık hissettim -. Dünyanın her yerinde çok fazla arkadaşım yok, daha çok birebir insanım. Rock ya da ağır müzik sahnesinde olan başka bir kadınla tanıştığınızda, birbirimize yapışırız. Küçük bir çeteye benziyoruz.  Bazen seni düşünüyorum ve bu konuşmayı düşünüyorum ve bu biraz garip gelecektir, çünkü sadece birkaç kez tanıştık, ama senin için hissediyorum.”

Sharon: “Aynı şekilde. İlk başta ne olacağını bilmiyordum ama ayrılırken tamamen duygularla doluydum.”

2000’lerin başında, gotik ve senfonik metal, metal sahnenin tam ön planında değildi. Partiyi bozan rüküş çocuklar gibi hissettiniz mi?

Amy: “Moda olmak istemedim ki. İdol olarak gördüğüm tüm gruplar ve müzisyenler benzersizdi, başka hiç kimseye benzemiyorlardı.  Bu plak şirketiyle yaşadığım en büyük mücadeleydi. Bunu bir engel olarak gördüler.  Yıllar geçtikçe bunu yapmak için birçok defa savaştım. Dışlanmış olmak havalı! Bütün bu insanların bir sese ihtiyacı var ve bizim gibilerden daha çok olduğuna inanıyorum.”

Sharon: “İlk patladığımız zaman, ‘mahalledeki yeni çocuklar’dık, ama aslında uzun zamandır etraftaydık. Sadece Avrupa’daki underground sahnesini aştık. İnsanlar bizim ne yapacağımızı bilmiyorlardı. Tüm bu mekanları dolduran bir underground grubuyduk.”

O zamanki müzik endüstrisine dair anılarınız neler?

Amy: İki Grammy ödülünü kariyerimizin daha başında kazandığımızda gerçeküstü bir an yaşadık. Kırmızı halıdaydık ve insanların yarısı bize soru sormaya bile gelmiyordu. Kimse kim olduğumuzu bilmiyordu. Tüm bu ünlü insanlar Fergie ve 50 Cent gibi takılıyorlardı.”

Sharon: “Tamamen farklı bir dünya!”

Amy: “Hiçbir şey beklemiyordum çünkü 50 Cent rakip adaydı. Sonra ismimizi çağırdılar ve ben de, ‘Oh, kahretsin’ dedim. Ayakkabılarımı giyip oraya koşmam gerekiyordu.”

Sharon: “Albümümüz [The Silent Force] ile büyük bir başarı elde etsek ve çaldığımız her yerde tüm biletler satılmış olsa da insanlar bizi radyoda çalmak istemiyordu. Hollanda’da The Box adlı bir kanal var istediğiniz şarkıları yayın sırasında istek olarak gönderebileceğiniz ancak bizi seçime almak bile istemediler. Sonra herkes şovlarımıza gelenleri aramaya başladı, bize söylemeden bizi seçime koydular. Her şey radyoya bağlıydı, biz de No.2’ye ulaştık, bu yüzden bizi radyoda çaldılar!”

Amy Lee

Yani ikiniz de bir anda şöhret oldunuz? Nasıldı?

Sharon: “Underground sahnelerden ana akım sahnelere geçerken ve ilk ses getiren çıkışımızı yaparken zor zamanlar yaşadım çünkü herkesin senin hakkında mutlaka bir fikri vardı. Bütün büyük festivallerde çalıp tanınıyorduk, bu işin güzel kısmı ama bir yandan da underground ruhundan uzaklaşıyorduk.”

Amy: “Bir anda bu kadar eleştiriye hazır olmak zorundasınız çünkü sizi duymayı seçmeyen insanlar da sizi duyuyor. Alışmak biraz uzun sürdü. İnsanların eğlenmesi için içimizdeki en savunmasız yerleri büyük bir aşamada paylaşıyoruz, böylece istedikleri zaman domates atabiliyorlar. ”

Gündemde bir hayat yaşamak zorluklar olmadan neredeyse imkansızdı. Sharon, metal sahnesinde her zaman bir kadın olmaktan memnuniyet duyduğunu iddia etse de, en son Hollandalı dergi Veronica, Ocak 2019 kapağında Sharon’dan “metal mama” olarak bahsettikten sonra seksist damgası yediler. Sonra da, endüstrideki kadın düşmanlığıyla boğuşmak zorunda kaldı. 2003’te grubun kurucularından Ben Moody’nin gruptan ayrılmasıyla “diva” ilan edilen Amy de aynı şekilde medyayla zorlu bir mücadele içine girdi. Sinir bozucu olsa da, seslerindeki belirgin farklılıklara rağmen, her iki kadın da müziklerinin nesillerinin diğer ‘kadın-önlü’ gruplarıyla aceleyle toplandığını gördü.

Yakın bir zamanda gruplarınız arasında karşılaştırmalar yapıldı. Neden böyle olduğunu düşünüyorsunuz?

Sharon: Aynı anda iki eşzamanlı dünyada büyüdük, ancak Evanescence kulağa çok farklı geliyor. Bir sentezleyici var, parçalar ve orkestra açısından ağır, ama daha nu metallerdi. İkisini karşılaştırabiliriz – görünüşte, ikimiz de koyu saçlarımız var ve benzer kıyafetler giydik – ama Evanescence daha Amerikan bir versiyonuydu ve bizler daha Avrupa bir versiyonuyduk.”

Amy: “Avrupa’yı ilk gezdiğimiz zamanı hatırlıyorum, daha önce hiç duymadığım bir grup vardı. Sizin gibi bu grupların birçoğu bizden çok daha önce kurulmuştu.  Avrupa’ya geldik ve şöyle şeylerle bombardımana tutulduğumu hatırlıyorum: ‘Ah, tabii ki Within Temptation’dan ilham alıyorsun.’ Ve hatırlıyorum ki, ‘Ne olduğunu bilmediğime dair yemin ettiğim halde neden bir şeyin kopyası olduğumu söylüyorsunuz?’ diye cevap veriyordum. Genel olarak insanlar kadın-önlü grupları bir tür olarak görürler. “Kadın-önlü grup” bir tür değil. Çok sayıda kadın-önlü grup var ve hepsi farklı görünüyor.  Sadece solistlerin cinsiyeti aynı. Gerçekten mi?  Bir türün olması için gereken tek şey bu mu?”

Sharon, 2007’de Within Temptation, Lacuna Coil ile birlikte bir tur yaptınız ve size “Metalin Ateşli Hatunları” ilan ettiler…

Sharon: “Aman Tanrım! (Gülüyor) Bununla hiçbir alakam yoktu! Uçağa binene kadar bunu duymadım. Çocuklardan biri ‘Metalin En Ateşli Hatunları turundayız’ dedi ve bana göz kırptı.  Dedim ki, ‘Ne?  Bu unvanı kim verdi? ” Ama elbette bir tur satıyorlar, çünkü belli bir kitleye hitap edecek.  Tur eğlenceliydi, çok eğlendik.”

Öyle bir isimle tekrar bir turneye çıkmak mümkün değil, değil mi?

Sharon: “Umarım değildir! Kimin düşündüğüne ve kimin reddetmediğine bağlı! Ofiste harika bir fikir olduğunu düşünen biri olacaktır elbet.”

Amy: Hard Rock’ın [magazin dergisi] Ateşli Hatunlar kapağındaydım. Şöyleydim, ‘Tamam. Güzel, grup için iyi olacak.” Ama sonra iki yıl boyunca her röportajda sorulardan biri şöyleydi: “Rock Müziğin En Ateşli Hatunları listesinde aday gösterildin. Bu nasıl bir duygu?” Aptalca geliyor; yanlış şeye odaklanmış gibisin. Bir fotoğraf çekiminde ateşli görünmek o kadar da zor değil. Herhangi bir kız bunu yapabilirdi.”

Sharon: “Herhangi bir erkek de bunu yapabilirdi! Ama erkekler hiçbir zaman “ateşli/seksi” olarak yarışmıyorlar, onların yarışı “en havalı erkek rockçı”.

Sharon den Adel

Hiç ‘daha seksi’ olmak konusunda baskı gördünüz mü?

Amy: “Yapmak istemediğim şeyi hiç yapmadım. Bununla gurur duyuyorum, ama sana her zaman söyledikleri şeyler var, “Hey, bu işler böyle yürüyor. İnsanlar buna odaklanacak, 30 kilo vermelisin. Bu tavsiyeyi izleyip izlememeniz gerçekten sizin elinizde. Bana kattığı tek şey beni biraz güvensiz kılmak oldu, özellikle 21 yaşındayken…”

Sharon: “Evet, çok gençtin…”

Amy: Nihai karar şuydu: ‘Bunu yapmayacağım.’ Her zaman, ‘Ben olmak istediğim kişi olacağım.’ Daha önce benzersiz gruplardan ilham almaktan bahsediyorduk ve  bu benim için büyük bir başarı elde etmekten daha önemliydi. Neyse ki biz de bir başarı elde etmeliydik ve bu da kısmen, bizi farklı kılan şey oldu, sektördeki diğer tüm kızların yaptıklarını yapmadık.”

Sharon: “Büyük, masal elbiselerini severdim çünkü çocukken tasarımcı olmak istiyordum.  İkisini de zamanında yaptım. [Sharon Moda Tasarımı mezunu, stilist ve tasarımcı olarak çalıştı] Müzik yapmak ve şarkıcı olmak istedim ve diğer şey de çizim yapmak ve tasarımcı olmaktı.

Gruba girdiğimde, bu büyük elbiseleri giymek istedim ve plak şirketi ‘Biraz daha seksi olamaz mıydın?’ diye sordu, ‘Hayır, bu benim ve kendimi çok rahat hissediyorum.’ Ayrıca yaptığımız büyük, destansı ve orkestra müziğine de uygun.”

Amy: “Böyle bir ilgin olduğunu bilmiyordum, bunu duymak hoşuma gitti. Ben de kendi kıyafetlerimi yapardım çünkü istediğim şeyleri bulamıyordum.  Lisede bile farklı olmak isterdim. Aklımda özel bir şey vardı, bu yüzden bir dikiş makinesi ile dikiş dikmeyi bile öğrendim.”

Amy, geçmişte “diva” olarak adlandırılmıştın. Bunun haksız bir algı olduğunu düşünüyor musun?

Amy: “Kesinlikle. Sanırım bu etrafımdaki insanlarla ilgili, çünkü hepsi erkekti. Yapmanızı istediklerini yapmanızı ve kendinize ait bir fikriniz olmamasını isteyen bir çok yaşlı adam tarafından temsil edildiğinizde, elbette yapmadığınızda or*spu olduğunuzu söyleyecekler.”

O ilk günlerden beri, Amy ve Sharon gruplarının kariyerlerini çok farklı yollara yönlendiriler. Within Temptation düzenli olarak sergiledikleri görkemli senfonik tarzdan uzaklaştıkları fütüristik tarzda çalıştıkları yedinci albümleri Resist‘i bu yılın başlarında yayınladılar.

Buna karşılık, Evanescence, 2011’deki kendi adlarını taşıyan albümlerinin ardından, Amy’nin bir bebeğinin olduğu ve grubun bir sonraki hamlesini değerlendirdiği beş yıllık bir arası oldu.

Sonuç 2017’de çıkan ve Evanescence’in önceki eserlerine sinematik orkestra ile bambaşka bir yorum kattıkları Synthesis oldu. Her iki albüm de ilgi çekici ve heyecan verici geleceklerinin kanıtı niteliğinde.

Metal sahnesinde kadınlara karşı tutumlar değişiyor mu?

Sharon: “Sahne alırken hiç bir sorunla karşılaşmadım, ama belki de erkek arkadaşım yanımda olduğu içindir! (Gülüyor) Sahnedeki kızların başına çok kötü şeyler geldiğini duydum, ben çok şanslıydım. İzleyiciler her zaman çok minnettar ve olumluydu. Hiç kimse bana ‘Memelerini göster’ falan demedi.”

Amy: “Bir kere başıma geldi ve şarkıyı durdurdum, adama seslendim ve şöyle dedim, ‘Ne dedin sen?  Herkes bu adamın ne dediğine bir dikkat etsin. Kimsenin yüzüne yumruk atmasını söylemiyorum ama biri onu dışarı sürüklese hiç fena olmaz. ”

Sharon: (Gülüyor)

Amy: “İlk başlarda, ilk turnelerimizden birindeydik ve bir daha asla böyle bir şeyle uğraşmak zorunda kalmadım. Eğer yaralı bir hayvana benzerseniz, canlı olarak yenirsiniz.”

Amy, Within Temptation’ı ilk dinlediğinde neler hissettin?

Amy: “[Sharon’a] Sadece seninle tanışmam gerektiğinde, müziğini derinlemesine, tüm albümlerini dinledim. Geçen sene konuştuktan sonraydı. Otobüse geri döndüm ve ‘O müziği dinlemem gerekiyor’ dedim. Hangi şarkı olduğunu hatırlamıyorum, ama büyük hitlerden biriydi… “

Sharon: “Muhtemelen, Ice Queen.”

Amy: “Tamamen kendimi kapatıp odaklandım çünkü bir şeyle karşılaştırılmayı sevmem.  Dinlememiştim ve dinlemeliydim çünkü ‘Bu melodiler çok iyi ve sesi müthiş!’ diye düşündüm.

İkiniz de sesinizle evrimleştiniz ve denemeler yaptınız.  Bunu yapmak sizin için ne kadar önemli?

Sharon: “Her zaman yeni bir şeyler yapmaya ve kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Pek çok yeni ses ve yeni program ve yapabileceğiniz şeyler var, bu çok heyecan verici! 90’larda veya 2000’lerde duyduklarınıza bağlı kalmak istemiyorsunuz, 2019 veya 2020 gibi ses çıkarmak istiyorsunuz.”

Amy: “Dinlemek isteyeceğiniz bir müzik yapmak istiyorsunuz! 20 yıl önce dinlediğim müziği dinlemiyorum.  Yeni çıkan albümünüzü gerçekten beğendim.  Sizlerin gittiği yönü gerçekten çok seviyorum; her zaman oraya aitmişsiniz gibi hissettiren güzel ve doğal bir şekilde geleceği yansıtıyor. ”

Ve sonunda birlikte bir turne haberi verdiniz!

Amy: “Hayranlarımız uzun süredir birlikte bir şeyler yapmamızı istediklerini duydum, bence çok heyecanlanacaklar. Tepkilerini görmek istiyorum çünkü sanırım birçok insan ‘Nihayet!’ diyecek.

Sharon: “Bence çok eğleneceğiz!”

Konuşmanın sonuna doğru geliyoruz. Ancak bitirmeden önce, bu iki isim kadın temsillerinin müzik sahnelerindeki önemi üzerine bir şeyler söylemek istiyor. “Gerçekten güçlü olduğunu düşündüğüm bir şey, kadınlıklarını kucaklayan kadınlar” diyor Amy.  “Tüm insanlara uymak için aşırı agresif olmak gerçekten kolay bir yol. Bu, özellikle heavy müzik sahnesinde yapabileceğiniz en havalı şey çünkü bu bir kontrast. Bu, bir erkeğin bizim yapabildiğimiz gibi yapamayacağı bir şey.”

“Bazen bu yüzden eleştiri alıyorsunuz” diye ekliyor Sharon. “Erkeklerin, “Bu çok kadınsı” dediklerini duyuyorsunuz. Bazı erkekler böyle değil, anlayabiliyorum, ama kadınların müziğe getirmesi gereken şey bu. Bizi, erkeklerin önündeki tüm erkeklerden ve gruplardan ayıran şey bu.”

Onların ve gruplarının metalin evrimi üzerindeki etkisine gelince, son bir düşünce sunan Amy, “Tam olarak kim olduğunuzdan utanmamanın ötesinde başka hiçbir şey yoktur” diyor, sadece 20 yıldan fazla bir süredir bu piyasada olmanın verdiği tecrübeyle, “Metal budur.” diyor.

Ve böylece, gruplarını ilham verecek başka bir neslin olduğu yepyeni çağlara sürüklemek için telefonu kapatıyorlar.

Within Temptation ve Evanescence’in birlikte çıkacakları turneleri Nisan 2020’de Avrupa’da başlayacakken, bu iki grup Nisan 17’de Londra, O2 Arena’da olacaklar.

Çeviri için İrem Sözeren’e teşekkürler.

Kaynak: loudersound.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir