Röportajlar

Inquirer Röportajı

Amy Lee ‘The Bitter Truth’ Hakkında Konuştu

Covid-19 salgını başlayıp şehirleri ve ülkeleri karantinaya soktuğunda, Evanescence’in bir sonraki albümleri The Bitter Truth’un ilk şarkılarını bitirmelerine sadece bir hafta kalmıştı.

Grup dokuz yıldır ilk kez yeni şarkılar çıkaracaklardı. Bu yeni dönem aşağı yukarı plânlanmıştı. İlk çıkacak teklileri seçilmişti ve grup Avrupa’da tura çıkmaya hazırdı.

Ama “Bring Me to Life”, “Going Under” ve “My Immortal” gibi şarkıların arkasında olan Grammy ödüllü grup bir anda yeni plânlar yapmaya dönmek zorunda kaldılar.

Evanescence’in şarkıcısı ve piyanisti, Sony Music Philippines’in The Inquirer ile ayarladığı e-mail söyleşisi sırasında konuştu: “Plânlarımızı değiştirmek zorunda kaldığımız için şok olmuştuk ve üzülmüştük. Ama… hemen elimizdekilerle neler yapabileceğimiz hakkında düşünmeye başladım.”

Böylece Amy ve diğer grup üyeleri –bas gitarist Tim McCord, baterist Will Hunt ve gitaristler Troy McLawhorn ve Jen Majura– albümün üzerinde kendi evlerinde çalışmaya karar verdiler, turlarını Eylül’e attılar ve ilk tekli olarak oldukları duruma daha iyi uyacak bir şarkı seçtiler.

Wasted On You” isimli tekli bu salgın ve salgının insanlara olan etkisi hakkında yazılmamıştı ama yine de çok uygundu.

Amy, “Turumuzun başlangıcı için başka bir şarkı çıkarmayı plânlamıştık ama nerdeyse birden seçtiğimiz şarkı içinde bulunduğumuz şartlara uymaktan çıktı. Neyse ki ‘Wasted On You’yu bitirmiştik ve o uyuyordu,” diye açıkladı. Bu metal ağıt Nisan sonunda çıkarıldı.

“Wasted On You”nun müzik videosu sanatçılar tarafından sadece telefonlarıyla kendi evlerinde çekilmişti. Kayıtlar onları karantina sırasında evde günlük işler yaparken yaşadıkları iniş ve çıkışları gösteriyor. Videoda hepimizin son iki ayda çok yaşadığı bir kopukluk ve kontrolü kaybetmiş olma hissi var.

Şarkıcı ve besteci Amy Lee, “Şarkıyı çıkarma kararını sadece o anda istediğimiz için verdik, hayranlarımızın bunu isteyeceğini bildiğimiz için,” diye anlattı ve “The Bitter Truth”un geri kalan şarkılarını gelecek aylar içerisinde yavaş yavaş çıkarmayı plânladıklarını söyledi.

Söyleşimizden seçme parçaları aşağıda okuyabilirsiniz:

Karantina ilk başladığında ne düşünmüştünüz?

Şu noktada hissettiğim en önemli şey, bu salgın nedeniyle sevdiklerini kaybetmiş insanlar için sempati. Bir de hâlâ bir tedavi olmadığı için korku.

Evde müzik videosu yapmak nasıldı? Neler zorluk verdi?

Çok büyük bir prodüksiyon yapamayacağımızı biliyorduk, o yüzden olabildiğince kendimizi kattık. Özellikle samimi ve gerçekçi olmasına dikkat ettik. Görsel olarak böyle samimi olmak bizim için bir ilkti.

Yine kendini suyun altına sokmayı becerdiğini fark ettim. Suda seni bu kadar cezbeden ne var?

Gençliğimi Güney Florida’da geçirdim. Okyanusa bayılıyorum ve hep ona karşı özel şeyler hissetmişimdir. Küçükken hayal gücüm özellikle denizaltında olmak üstünde cirit atıyordu. Bir denizkızı ya da yunus olmayı, balıklara şarkı söylediğimi falan hayal ediyordum.

Büyüdükçe de su en çok sonsuzluğa ve Tanrı’ya kendimi yakın hissettiren bir şey olmaya başladı.

YouTube’da bir yorum vardı, videoyu izlemenin ona tekrar 2005’te olduğunu hissettirdiğini ve sanki salgın yokmuş gibi düşündürttüğünü söylüyordu.

Harika bir şey. Eğer herhangi bir sanat parçası bir insana o anki kaygılarını unutturup biraz huzur verebiliyorsa yapılmaya değermiş.

Sence Evanescence’in sesinin özelliği nedir? Yıllar içerisinde değişti mi?

Her zaman gelişiyor. Bizim gibi hayatta olan bir şey. Bize ne iyi geliyorsa onları birleştirip eninde sonunda ne oluyorsa öyle kalmasına izin veriyoruz.

Şu anki grup üyelerinle ilişkiniz nasıl?

Onları çok seviyorum ve özlüyorum. Hepimizin birbirimize çok saygı duyuyoruz. Hepimizin farklı bir müzik stili var ve beraber bir şeyler yaratmak ilginç oluyor.

Yeni albümünüzde hayal kırıklığı yaşamak ve kötü durumlara gözlerinizin açılma teması var. Hayatınızda ne tür acı gerçeklerle karşılaştınız ve onlarla nasıl başa çıktınız?

Hâlâ o acı gerçeklerle başa çıkmaya çalışıyorum diyebilirim. Yetişkin olmanın ne demek olduğunu anlamak kısmen. Eğer bir şeylerin değişmesini istiyorsanız, sizin kalkıp onu değiştirmeniz gerektiğini anlamak.


Çeviri için Zeynep Sıray ve Öykü Yıldızhan’a teşekkürler

Kaynak: inquirer.net

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir